?>

İthal fıstıkla baklava ucuzlar mı?

Arif KURT

2 ay önce

Antep fıstığı üretimindeki istikrarsızlık fiyatlara da yansıyor. Üretimin az olduğu yıl ile üretimin çok olduğu yıl arasında yüzde 200-300 oranında fiyat farkı oluşuyor. Özellikle üretimin az olduğu yıllar üreticiden ucuza fıstık alarak depolayanlar, yüksek fiyatla piyasaya sürüyor. Toprak Mahsulleri Ofisi gibi bir müdahale kurumuna ihtiyaç var.

Bundan 7 yıl önce “Antep fıstığı ithal edilerek fiyat sorunu çözülemez” başlığıyla bir yazı yazmıştım. Geçen bu süre zarfında değişen hiçbir şey olmadı. Antep fıstığı üretiminin az olduğu yıllar fiyat yükselince hükümetin, ilgili bakanların aklına gelen tek çözüm ithalat kapısını açmak oldu. Kapılar açılınca üreticide fiyat düşüyor. Tüketici çerezlik veya baklavanın içinde fıstığı pahalı tüketmeye devam ediyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre Türkiye, Antep fıstığı üretim alanında ikinci, üretim miktarında ve ihracatında ilk 3 ülke arasında. Kendine yeterliliği yüzde 117 seviyelerinde. Kendine yeterli ama ürünü yönetemiyor. Böyle bir üründe normalde hiçbir sorun yaşanmadan üreticinin de tüketicinin de memnun olması gerekir. Fakat, bu önemli ürünü bile yönetemeyenlerin tarımda başarılı olması mümkün mü?
Antep fıstığında Türkiye’nin durumuna ve yaşananlara bakınca ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır.

Üretim, ABD, İran ve Türkiye’nin elinde

Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü’nün 2024 yılında yayınladığı “Sert Kabuklu Meyveler Raporu”na göre, dünyada 1 milyon 200 bin hektar alanda Antep fıstığı üretiliyor. İran, 497 bin hektarla ilk sırada yer alırken, Türkiye, 409 bin hektarla ikinci, Amerika Birleşik Devletleri 173 bin hektarla üçüncü, Suriye ise 61 bin hektarla dördüncü sırada yer alıyor.
Verimlilikte ise, 2022 yılı verileri ile, Ürdün dekar başına 374 kilo ile ilk sırada, Çin 308 kilo ile ikinci sırada. Ortalama verimlere göre, Amerika Birleşik Devletleri dekara 305 kilo Antep fıstığı üretirken, Türkiye’nin ortalama verimi 52 kilo. Yeri gelmişken belirtelim; Türkiye’nin verimliliği konuşması, verimliliği artırması gerekirken ithalatı konuşuyor. Yaşanan fiyat sorununa çözüm olarak ithalatı gündeme getiriyor.
Antep fıstığında dünya üretimi son yıllarda ortalama 1 milyon 100 bin ton civarında. Amerika 400 bin ton ile üretimde ilk sırada. İran 242 bin ton ile ikinci, Türkiye ise 239 bin ton ortalama üretimle üçüncü sırada.

Türkiye’de Antep fıstığı üretimi

Bugünlerde fiyatı yükseldiği için gündeme gelen Antep fıstığının gen merkezi Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’dir. Sadece belli bölgelerde yetişen Antep fıstığının en büyük üreticisi ve ihracatçısı ülkeler; yukarıda da belirttiğimiz gibi Amerika Birleşik Devletleri, İran ve Türkiye’dir.
Türkiye, Antep fıstığının gen merkezi olmasına rağmen profesyonel anlamda üreticilik 1948 yılında Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliği’nde başladı. Antep fıstığı üretimi 2023 verileri ile 4 milyon 200 bin dekar alanda gerçekleştiriliyor. Şanlıurfa 1 milyon 600 bin dekar ile en fazla üretim alanına sahip. Antep fıstığı üretiminin yüzde 34’ü Şanlıurfa’da üretilirken, Gaziantep yüzde 31ile ikinci sırada yer alıyor. Diğer üretici iller arasında Siirt yüzde 18.5 ile üçüncü sırada. Adıyaman yüzde 4.3, Kahramanmaraş yüzde 2.5, Batman yüzde 2 ve Diyarbakır yüzde 1.5 ile sıralamada yer alıyor. Toplamda 44 ilde Antep fıstığı yetiştiriliyor.

TMO gibi müdahale kurumuna ihtiyaç var

Antep fıstığı ağacı periyodisiteye bağlı olarak bir yıl ürün verirken ertesi yıl ya hiç vermiyor ya da çok az veriyor. Bu nedenle üretim bir yıl yüksek, ertesi yıl düşük olur. Buna bağlı olarak piyasaları kontrol etmek, düzenlemek elbette kolay değil. Ürünün az olduğu yıllar fiyat yükseliyor. Çok olduğu yıllar ise fiyat düşüyor. Normal olarak ürünün çok olduğu yıllar bir müdahale kuruluşunun ürünü alarak depolaması ve az olduğu dönemde piyasaya arz etmesi gerekiyor. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin fındıkta, hububatta, bakliyatta ve zaman zaman kuru üzüm, kuru kayısı da yaptığı gibi. Ancak bu şekilde piyasada istikrar sağlanabilir.
Daha önce zeytinde de belirgin olarak periyodisite sorunu vardı. Ürün bir yıl çok olurken, ertesi yıl yarı yarıya azalırdı. Zeytin toplama, hasat biçiminin değiştirilmesi, ağaç varlığının artırılması ile “var yılı” ve “yok yılı” olarak adlandırılan bu periyodisite büyük oranda sona erdi. Üretimde bir istikrar sağlandı. Antep fıstığında da öncelikle arz sorununa çözüm bulunmalı. İlk olarak fıstık ağaçlarının sulanması için sulama projeleri yaşama geçirilerek verim artırılabilir.

Üretimde büyük dalgalanma var

Türkiye’nin son yıllardaki üretimine bakıldığında arz sorunu daha net görülüyor. Üretim 2018’de 240 bin ton, 2019’da 85 bin ton, 2020’de 296 bin ton, 2021’de 119 bin ton, 2022’de 239 bin ton, 2023’te 176 bin ton, 2024’te 383 bin ton ve 2025 yılında Türkiye İstatistik Kurumu’nun ilk tahmini yüzde 55 düşüşle 174 bin ton olacak. Fakat, yaşanan zirai don ve kuraklığın etkisi ile bu yıl üretimin 100 bin tonun altına düşeceği bekleniyor.

Antep fıstığı ithalatı

Tarım ve Orman bakanlığı verilerine göre, Türkiye, 2015 yılından 2018 yılına kadar ithalat yapmazken 2019’da 15 bin ton, 2020’de 13 bin ton, 2021’de 16 bin ton, 2022’de 30 bin ton 2023’te 43 bin ton ithalat yaptı. Çin ve Almanya’dan sonra Türkiye, ithalatta üçüncü sırada. 2023-2024 sezonunda en çok ithalat yapılan ülkeler arasında, yüzde 82 ile Amerika ilk sırada yer alırken, yüzde 15,3 ile İran ikinci sırada yer aldı.

Ali Ekber Yıldırım

Tarım Dünyası

**

Bu yazının her satırına katılıyorum. Özellikle üreticinin kaderine terk edilmesi, her fırsatta ithalat kapısının açılması ve Antep fıstığının yönetilememesi noktasında ifade edilen tespitler, Gaziantep’teki üreticinin, çiftçinin, ziraat odalarının ve halkın uzun süredir dile getirdiği gerçeklerdir.
Türkiye’nin gen merkezi olduğu, stratejik öneme sahip bu ürünün planlı politikalarla yönetilmesi gerekirken, günübirlik ithalat kararlarıyla üreticinin mağdur edilmesi kabul edilemez. TMO benzeri bir müdahale kurumunun devreye girmesi ve fıstıkta arz-talep dengesini sağlaması elzemdir.
Altına imzamı atıyor, bu yazının her kelimesine destek veriyorum.

Arif Kurt/ Gaziantep 

24 Eylül 2025

YAZARIN DİĞER YAZILARI