Papa, bilmem kaçıncı Leo olarak Türkiye’ye geldi. Gaziantep FK ise evinde Eyüpspor’a 2-1 yenildi. Mesud Barzani de Şırnak Cizre’deki Melayê Cizîrî Sempozyumu’na katılmak üzere Türkiye’ye geldi.
Terörsüz Türkiye heyeti, Öcalan ile İmralı’da görüştü. İmralı notlarını ilk olarak, gazeteci kökenli siyasetçi Şamil Tayyar abimiz kendi hesabında paylaştı. Sürece zarar veriyorsun diye uyarılınca notları sildi.
Heyetteki DEM’li Gülistan ise bir gün sonra daha geniş, sürece zarar verecek değil, ketumluğunu bitirecek nitelikte bir röportaj verdi. Şamil Tayyar’ı samimiyetle uyaranlar, Gülistan hanım için ne yaptılar, bunu da çok merak ediyorum.
Apaçık söylüyorum: Terörsüz Türkiye projesini destekliyorum. Ancak süreç ve tek taraflı yapılan, teröristi kahramanlaştırmaya çalışan, kontrolsüz açıklamalar hoşuma gitmiyor. Papa’nın Türkiye’ye gelip 1700 yıl sonra ekümenlik ayini yapmasının hoşuma gitmediği gibi.
Papa, her ne kadar dini bir temsilci olsa da, Vatikan devleti başkanı sıfatıyla siyasi bir temsil durumu da taşıyor. Duruma yumuşatarak bakmak istersen, işte böyle… Olur diyelim.
Ben de Vatikan’da bir hoca ve 40 mürit ile zikir yapmak istiyorum mesela. Bizim onlara gösterdiğimiz nezaketi, onlar da bizlere gösterirler mi, bunu çok merak ediyorum. Sosyal medyada bu niyetimi paylaştıktan sonra “Zikire beni unutma” diyen ve sayıları 4 bine yaklaşan bir gönüllü mürit kitlesi oluştu.
Anlamaya çalışıyorum; vakti zamanında da gelip gitmişler, ayin yapmalarına izin verilmemişken, ne oldu da bu dönem izin çıktı? Belli ki bir şey oluyor, ama ne olduğunu bilmiyorum.
Ben devlet aklına inanan ve güvenen bir insanım. Görüntüler zoruma gitse de, devletimin bir bildiği var der geçerim.
Bir tarafta Terörsüz Türkiye projesi kapsamında terörist başı ile İmralı’da yapılan görüşmeler, diğer yanda sembolik silah bırakan teröristler, öte yanda süreci sabote etmeye çalışan açıklamalar yapan örgütün üst düzey yöneticileri var. Suriye’deki Terörist YPG zaman kazanmaya çalışıyor, İsrail ambulans arkasından giden uyanık şoför gibi boşluklara kahpece saldırıyor, sözünde durmuyor. İran sessiz, Çin ile Japonya Tayland yüzünden savaşın eşiğinde… Papa Batı’da, Barzani Güneydoğu’da ezber bozan şekilde karşılanıyor ve açıklamalar yapıyor.
Evet, bir şeyler oluyor ama ne olduğunu bilmiyorum… Ben devlet aklına güveniyorum. Siyasi sorumluluk alanların, oy kaybetme pahasına bile olaylara cesaretle devam etmesini yürekli buluyorum.
Bir şey noktalanacak ve o noktalanacak olan şey, her şeyi unutturacak rahatlığa sahip gibi Erdoğan ve Bahçeli’de… Zor ve kritik bir dönemden geçiyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’de Trump’ı ziyaretinin ardından yaşanan bu gelişmelerde, Trump’ın parmağı olduğunu düşünmüyor değil insan.
Karadeniz’de gemilere sabotaj saldırıları, Akıncı ile dünyada bir ilkin başarılması, insansız hava aracı ile füze denemesi yapan ve başaran dünyadaki ilk ülke olmamız… Yetişemiyor insan.
Devletin lambaları gecede sönmüyor; çalışıyorlar. Devlet aklı inşallah bu işlerde haklı çıkacaktır.
Allah Türk milletini korusun, milletimizi muzaffer kılsın. Dirlik, düzen ve beraberliğimizi bozmasın. Allah Devleti Ali’ye yardım etsin, gücünü daim etsin…