Dün GTO’nun hafta sonu gerçekleşen organ seçimlerine ilişkin, görmediklerinizi, duymadıklarınızı, seçimin perde arkasını yazmıştım…
Bugün de, oluşan yeni meclis listesi ile ilgili bir iki kelam edip, iyi, kötü, çirkin ve tehlikeli gördüklerimi yazacağım.
Öncelikle, dün unuttuğum bir konuya parmak basmam gerek. Cumartesi günkü GTO kongresi, bugüne kadar yapılan en katılımlı kongreydi. 29 yıllık gazeteciyim. Bugüne kadar GTO seçimlerinin hep oda binasında yapıldığını gördüm. Katılımın yüksek olabileceği öngörüsüyle, oda binası değil de, Bayraktar Lisesi tercihinin ne kadar doğru olduğunu orada gözlemledik. Binlerce üye oy kullanmak için okula akın ederken, aynı durum GTO binasında olsa, nasıl altından kalkılırdı düşünemiyorum.
Tabi bir de, oy kullanma işlemi bitip, oy sayımı sırasında adayların birer temsilcisi dışında herkesin dışarı çıkartılması da çok doğru bir karardı.
Hem seçim yeri tercihi, hem de sayım anında tantana yaşanmaması için herkesin dışarı çıkartılması kararı nedeniyle, GTO Yönetimi alkışı etti.
Gelelim oluşan yeni meclis listesine…
Son yapılan seçimle birlikte gördük ki, 2018 yılında Tuncay Yıldırım’ın başkan olmasıyla birlikte başlayan değişim ve dönüşüm, GTO’da son sürat devam ediyor.
Deyim yerindeyse eski çamlar bardak oldu…
Yıllardır GTO meclisinde görev alan bir çok isimi seçimleri kaybederek, değişimin önünde duramadılar. Sıtkı Severoğlu, İbrahim Aksu, Hanifi Yılmaz, Tayfun Aygın, Şerif Dalgıç, Hilmi Taner, Bülent Erleblebici ilk aklıma gelenler…
Devir değişti, artık yeni bir nesil, yeni bir jenerasyon, yeni bir dönem var.
Tuncay Yıldırım ilk başkan olduğunda burun kıvıranlar, geride kalan 4 yılı ve son seçimdeki ezici başarısını görünce, ne demek istediğimi herhalde anlamışlardır…
Çok daha genç, kendini yetiştirmiş ve geliştirmiş GTO Meclisi ile karşı karşıyayız. Eminim, bir sonraki dönem, değişim ve gençleşme rüzgarı artarak devam edecektir.
8 Ekim’de GTO Meclis Başkanlık Divanı ve Yönetim kurulu seçimi var. Hem Tuncay Yıldırım, hem de Hilmi Teymur elde ettikleri kesin zaferle, başkanlıklarını neredeyse kesinleştirdiler.
Karşılarına aday çıkar mı? Liste yapmak için bile 30-40 isme ihtiyaç varken, bunun gerçekleşme ihtimalini çok küçük görüyorum.
Asıl soru, başkanlık divanı, yönetim kurulu ve TOBB delegeliklerinde kimler olacak?
Tuncay Yıldırım için zorluk şimdi başlıyor…
Kabul edelim, istediği gibi bir yönetim yapma hususunda eli çok güçlü. Tabi işi de zor…Mevcut yönetimden sadece Kemal Delioğlu dışında tamamı devam ediyor. Ama, bazı isimlerin de yönetime girmek istediklerini biliyorum. Tuncay Başkan burada nasıl bir karar verecek, doğrusu çok merak ediyorum. Listesini oluştururken, Allah Tuncay Başkan’a yardımcı olsun demekten başka bir şey diyemiyorum.
GTO’nun kongresinde hep güzellikleri yazdım. Şimdi diyeceksiniz ki, hiç mi sorun yoktu, her şey güllük gülistanlık mıydı?
Elbette hayır… Çirkin ve tehlikeli gördüğüm, bir de çok üzüldüğüm üç meseleyi de yazmam gerek.
Öncelikle lojistik grubunda yaşananlar.Neredeyse bir yıla yakın süredir, Şerif Dalgıç’ın başını çektiği grup tarafından iş öyle bir noktaya getirildi ki, bugüne kadar oda ve borsa seçimlerinde hiç görmediğimiz çevik kuvvet müdahalesini bu seçimde gördük maalesef. Hiç hoş değildi, Gaziantep’e yakışmadı. Hele, son dakika UND Başkanı Çetin Nuhoğlu’nun getirilmesi gibi bir saçmalığı kim düşünmüşse, karşı tarafın ekmeğine yağ sürdü, belki de seçimi kazandırdı… Lojistik grubunda şu da bir gerçek. Eyüp Bartık orada hala çok güçlü ve kimi isterse onu seçtirebiliyor…
Restaurant grubunda ise çok yakın iki dostun birbirine düşmesine çok üzüldüm. Uğur Acıoğlu’nun en yakın dostlarından olan ve listesinde yer alan Erkan Karalar’ın, dostluğu bitirmeyi göze alarak, hala anlayamadığım nedenle farklı bir liste ile aday olarak çıkması ve öncesinde yaşananlar şaşırtıcıydı. Hele, seçime bir kaç gün kala işin belatına inmesi hiç şık olmadı. Elbettte daha yazacaklarım var da, neyse… Biten dostluğa üzüldüm…
Tehlikeli iş ise, 3-4 grupta, geleceği umursamayan bazı kişilerin maalesef seçim kazanma uğruna Suriyeliler’e yer vermesi oldu. Şekerleme, baklava, ayakkabı gibi gruplarda, sırf Suriyeliler’in oyunu alabilmek için, onları listeye yazanlar, bu kentin, oda ve STK’ların geleceğini hiç mi düşünmüyorlar. Bugün meslek komitesi, yarın meclis üyeliği, ardından makam-mevki istemeleri, sizin seçim kazanmamanızdan daha mı önemli? Ne oldu, kazanamadınız, yine kaybettiniz…
Ne derece doğru bilmiyorum ama, seçim alanına gelen Abdulkadir Konukoğlu ve Adil Konukoğlu’nun da bu duruma tepki gösterdiği ve Suriyellier’in olduğu listeye oy atılmaması hususunda uyarıda bulunduğu herkes tarafından konuşuldu. Eğer yapmışlarsa da, dillerine sağlık…
