USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Denktaş’ı özlüyorum

Denktaş’ı özlüyorum
05-10-2022

Denktaş’ı özlüyorum.

Türkiye’nin Kıbrıs politikasını belirleyen hatta Türkiye’nin bazı dış siyasi hamlelerinde sözü dinelen Denktaş’ı özlüyorum.

Yabancı diplomatların sevmese bile hürmet etmek zorunda kaldığı Denktaş’ı.

Sokağa çıktığında sokağın değiştiği, muhaliflerinin bile elini sıkmak için sıraya girdiği Denktaş’ı özlüyorum.

Konuşmadan önce dinlemeyi bilen Denktaş’ı. Çocukla çocuk, yaşlı ile yaşlı olabilen Denktaş’ı.

Herkesin ama herkesin saygı duyduğu Denktaş’ı.

Devletin devlet olduğunu hissettiren, herkesi KKTC’nin ilanına ikna eden, sonra da herkesin bu devlete sahip çıkmasını sağlayan Denktaş’ı özlüyorum.

Esprilerini özlüyorum.

İster muhalif ister destekçisi gazetecilerle ilişkisini özlüyorum.

En sert muhalifi ile karşı karşıya gelmekten korkmayan, TV programlarına cesaretle çıkıp hiçbir sorudan kaçmayan Denktaş’ı.

Derin bilgisini, olaylara hakimiyetini özlüyorum. Hoşgörüsünü, affediciliğini özlüyorum.

Devletin başındaki kişi olarak bizi asla mahcup etmeyeceği, utandırmayacağı hissini özlüyorum.

Halkının başı sıkıştığında, ‘Denktaş’a çıkarım’ diyebileceği o ağırlığı o babacanlığı özlüyorum.

Yurttaşını asla kimseye ezdirmeyeceğinden emin olmayı özlüyorum.

Kendi siyasi görüşü kaynaklı dahi olsa, çıkan krizleri yönetmesini ve denge unsuru olma yetisini özlüyorum.

Halkına kulak vermesini, halkın istediği dışındaki şeylere kulak tıkamasını özlüyorum.

Kendi görüşü dışındakilerin bile haklarını savunması, özellikle insanların ifade özürlüğü konusunda hiç taviz vermemesini özlüyorum.

Hayvan sevgisini özlüyorum. Öyle göstermelik değildi. İçtendi gerçekti.

Şovu yoktu. Neyse oydu. Gerçek oluşunu özlüyorum.

El yazısıyla yazıp gönderdiği, o kıymetli ve iş gören notları özlüyorum.

Fotoğraf sanatçısı Denktaş’ı özlüyorum. Cep telefonuyla değil, manuel fotoğraf makineleri ile çektiği şaheserleri özlüyorum.

Yerinde son derece ciddi, yerinde ise komedyenlere taş çıkartan Denktaş’ı özlüyorum.

Konuşmalarını özlüyorum. Görüşlerine karşı dahi olsan büyülenmiş gibi dinlediğin konuşmalarını.

Rahatlığını özlüyorum. Halktan birisi olmasını ve sarayın, barikatsız bir şekilde halka hep açık tutmasını özlüyorum.

Köyleri tek başına dolaşmasını, kahveye çökmesini, köylülerin isim isim halini hatırını sormasını özlüyorum.

Sabrını özlüyorum.

Sadeliğini özlüyorum.

Devlet adamlığını özlüyorum.

Özlüyorum çünkü.....

Neden özlediğimi biliyorsunuz söylememe gerek yok.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR