Artık bir alışkanlık haline geldi gazetemizin sayfalarını özellikle sabah saatlerinde WhatsApp, Instagram, Twitter, Facebook ve Lindekin’deki paylaşımlarım.
Yine bir alışkanlık daha oldu, pazar akşamları Haftaya Bakış paylaşımım.
Eskiden bakışı sabaha bırakırdım. Sonra gelen yoğun istek üzerine Pazar gece saat 11-12 yaptım yine memnun olunmadı.
Çünkü gerekçe olarak o saatlerde uyumak zorunluluğu ileri sürüldü. Sonunda 9 veya 9.30 yaptık paylaşımları. Tabii birde her gün paylaşımyaparken kısa bir değerlendirme veya yorum ekliyorum.
Yani haftaya bakışın miniciği… İşte o minicik yoruma cumartesi günü şu değerlendirmeyi yapmıştım:
Tüm ülke hatta Türkiye'ye ilgili olan ülkeler Meral Akşener'i konuşuyor.
Büyük kesim şokta, ben ise değil. Sonuçta kimseye darbe indirmedi kendinden başka. O il - ilçe gezip konuşup umut verdiği insanları kırdı. Tabi ki kendisini yok edecek noktaya taşırken, Kemal Kılıçdaroğlu'nu ise iyiliğin karşılığında kötülük gören mağdur bir insan yaptı. 2 Büyük belediye başkanına çağrı yaptı ters çevrildi. Sonuçta parti içinde ülkeyi değil kendilerini düşünenlerle kol kola girdi.
Sonuç; Meral Akşener artık umut değil.
KİMSE VAZGEÇİLMEZ DEĞİLDİR
Evet…
Geleceğin Başbakanı olacak bir siyasetçi çevresini saranların etkisiyle kendini harcadı. Aslında geçmişte buna benzer çok şeyler yapmıştı ama bu dönem gerçekten farklıydı ve iyi bir ivme yakalanmıştı. Ama çevresinin savurduğu bulutların etkisiyle gerçekleri göremedi.
Kuru bir inat, yanlış saplantı ve acele verilen bir kararla sadece kendisine zarar verdi. Tabii kendisini umut görenleri de hayal kırıklığına uğrattı.
Oyuna geldi demeyeceğim çünkü yakalanan trend onu adeta sarhoş etti. Vazgeçilmez sandı. 6 lı masada onsuz başarıya ulaşılmaz sandı. Ve ikna edici bir gerekçe sunamadan, hatta İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarının sırtını dönmesiyle bence siyasi hayatına son veren düğmeye bastı.
TÜRK İNSANI HER ZAMAN MAĞDURUN YANINDA OLMUŞTUR
Şu bir gerçek, Kemal Kılıçdaroğlu çok dürüst ama bir o kadar da insanlara çabuk inanın bir kişiliğe sahip. Ama aynı şekilde çok da hatalar yapmaya müsait birisi. Bu zamana kadar yaptı ve yapıyor da. Aslında iyi niyetli insanlar hata yapmaya müsaittir.
Kandırılmaya ihanet edilmeye, kalleşlerin oyununa gelmeye müsaittirler. Mecliste Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması ve 7 Haziran seçimi sonrası Başbakan Ahmet Davutoğlu ile İstikşafı görüşmelerin ardında neler olabileceğini öngöremeyecek kadar art niyetsiz bir karaktere sahip. Ancak Parlamenter sistemde olabilecek en iyi Cumhurbaşkanı Profil olduğunu söyleyebilirim. İYİ Parti’yi yoktan var etmenin bedelini ödetti Meral Akşener ona. Peki Meral Akşener’e bu hatasının bedelini kim ödetecek?
İşte o bedeli de halk ödetecek. Türk insanı her zaman mağdurun yanında olur. İşte şimdi o mağdur Kemal Kılıçdaroğlu.
Şimdi Kılıçdaroğlu doğru hamle yaptığı takdirde, İYİ Partisiz olarak daha da güçlü çıkabilir bu yarıştan. Kaldı ki çok sayıda İYİ Partili kendisini destekleme kararı almış durumda.
Yeter ki artık ayrım yapmasın, aman şu partiyle olursam şunlar ne der, bunlar ne söyler demesin. Dürüst olsun ve herkesi kucaklasın.
Tabii birde işin diğer yönü var. AK Parti bu ortamdan şimdi avantajlı duruma gelmiş gözüküyor. MHP ile ortaklığı ne pahasına olursa olsun devam edecek. Şimdilik İYİ Parti ile ortak seçime girme ihtimali gözükmüyor, ancak son dakikada nasıl ki Meral Akşener’in çevresindekilerin senaryosu sonucu bu noktaya gelindi ise o zaman da yine bir hamle yapabilirler.
Seçime ayrı girseler bile tercihleri Cumhurbaşkanı olabilir. Koray Aydın, Ümit Dikbayır, Yavuz Ağıralioğlu ve Müsavat Dervişoğlu bu konuda yine sahne alabilirler. Tabii o zamana kadar 6 lı masa öncesi sahip olduğu yüzde 12-13'lük potansiyeli kaybetmezlerse. Daha seçime çok var, köprülerin altında ne sular akacak hep birlikte göreceğiz.
ERDEMOĞLU AİLESİNİ NİYE SEVİYORUM?
Aile olarak Besnili olarak biliriz. Ama çok değerli insanlar yetişen Besni'yi örnek alıp seven birisi olarak Erdemoğlu ailesini hep Gaziantepli olarak görürüm. Zaten onlar da ağırlıklı olarak Gaziantep'teler.
Ancak atalarının doğup büyüdüğü toprakları asla ihmal etmediler.
Mesela Besnili olarak sevip saydığım Tuğcan Otel ve Çiltuğ'un kurucusu İbrahim Tuğsuz da öyle birisidir. Asıl konumuza dönersek, Erdemoğlu ailesi başta İbrahim Erdemoğlu olmak üzere Türkiye’nin önde gelen sanayicilerindendir.
Helal kazanç olunca helal para olur elbette. Ve bu helal kazançtan ötürü helal yatırımlar yapıyorlar. Lekesiz, tertemiz yani...
Gerek Gaziantep’e gerekse Türkiye’de çeşitli illerde ciddi manada yatırımların yanısıra eğitime çok ağırlık veriyorlar.
Çok sayıda okullar, spor ve sosyal tesisler yaptırıyorlar. Şimdi de babaları Mehmet Erdemoğlu’nun doğduğu Besni’de müthiş bir projeyi hayata geçiriyorlar. Yönetim kurulu başkanı İbrahim Erdemoğlu bizzat Besni’ye giderek bu ilçede depremden zarar gören BİN AİLEYE ev yaptırma kararı aldı.
Hem de bu insanlardan tek kuruş para almadan yapacak konutları. Bunların içerisinde 100 çalışanı var diğerleri mağdur aileler. Manşetimizde zaten bunun dünyada örneği var mı dedik.
Gerçekten de merak ediyorum Türkiye’de yok da sanırım dünyada da olamaz. İşte bu nedenle Erdemoğlu ailesini çok seviyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar…
GÖZÜMÜZ AYDIN SİNAN ATAKAN KEBAPÇILIK YAPACAK
AFAD’ın Gaziantep’te tüm imkansızlıklara rağmen en aktif ve başarılı olduğu dönemlerin İl Müdürlüğünü yapan Sinan Atakan’a yapılan haksızlıklar aslında bu şehre yapılmıştır.
Çünkü yaptığı görevlerde müthiş işler yapan gecesini gündüzüne katan üstelik bu işi en iyi bilen Liyakat sahibi Gaziantepli Sinan Atakan, duydum ki kebapçılığa başlamış. Yani tam da böyle bir zamanda AFAD’da Sinan Atakan gibi Liyakatli birisine ihtiyaç duyulduğunda. Öyle ki, Depremden itibaren hiçbir strateji geliştiremeyen ve Büyükşehir Belediyesi de olmasa bu şehirde ve ilçelerinde daha büyük sıkıntıların yaşanmasının kaçınılmaz olduğu AFAD’ın, tam da Sinan Atakan gibi nitelikli bir müdüre ihtiyaç duyduğu ama görmezden geldiği bir yetenek şimdi kebapçılığa yönelmek zorunda kalmış.
Demek ki Gaziantep, kariyerinde zirve yapmış yetenekleri ve becerileriyle örnek işler yapmış birisine sahip çıkamadığı için ondan kebapçılık hizmeti alacak. Sinan Atakan kebapçılıktan ne anlayacak demeyin.
Bu şehirde Sinan'ın yerine bir kreş öğretmenin müdür yapılmasına ses çıkarmayan bizler değilmiyiz.
Şimdi soralım? Kim kaldı Gaziantepli olup ta resmî kurumlarda müdürlük seviyesinde görev yapan?
DUYAMIYORUM…
TEKRAR 1-
SAYIN VALİM, BU DEPREMDE GERÇEKTEN ÇOK ZOR GÜNLER GEÇİRDİNİZ. BİZLER GİBİ UYKUSUZ KALDINIZ YATAK YÜZÜ GÖRMEDİNİZ. SİZİ ÇOK İYİ ANLIYORUZ. AMA LÜTFEN NE YAPARSANIZ YAPIN, BELEDİYELER, ÇEVRE ŞEHİRCİLİK HER NEYSE… BU ŞEHİRDEKİ BİNALARIN ALTINDA KOLONLARI KESİLEN İŞYERLERİNİ TESPİT ETTİRMEK İÇİN LÜTFEN DÜĞMEYE BASIN… O BİNALARDAKİ KOLONLARI KESENLER İÇİN SORUŞTURMA AÇTIRIN, ONLARA GÖZ YUMANLARI DA, RUHSAT VE İZİN VERENLERİ DE SAKIN UNUTMAYIN LÜTFEN.
2- OKULLAR AÇILIYOR AMA AİLELER TEDİRGİN. BİRÇOK OKULLARDA HASAR OLDUĞU İDDİA EDİLİYOR. BÜYÜK BİR İHTİMAL KONTROL ETTİRMİŞSİNİZDİR AMA SON OLARAK BUNLARIN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ İÇİN GEREKENLERİ YAPIN SAYIN VALİM.
HEPİNİZE İYİ HAFTALAR
