Nasibin varsa Tillo’ya, Kısmetin varsa Siirt’e bekliyoruz!..
Hitit, Asur, Pers, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı izlerini taşıyan; Tarihi İpek Yolu’nun yan kolları üzerinde bulunmasıyla ticaret ve medeniyet akışında önemli rol üstlenen; asırlardır İslam âlimleri yetiştiren bir ilim merkezi olan Siirt’teydim.
Siirt, Botan bölgesi medreselerine, İsmail Fakirullah Hazretleri, Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri ve Şeyh Halid-i Cezeri gibi önemli isimlere ev sahipliği yapmış, manevi yönü güçlü bir şehir.
Kürt, Arap ve Türk kültürlerinin iç içe geçtiği bir kardeşlik mozaiği olan Siirt; yöresel yemekleri, el sanatları, fıstığı, Pervari balı; Botan Vadisi, Delikli Taş, Şeyh Musa Ziyareti ve Tillo platosu ile Türkiye’nin en etkileyici doğal güzelliklerine sahip, ay-yıldızlı bayrağın altında ilelebet yaşayacak bir vatan toprağıdır.
Turizm, tarım ve hayvancılık alanlarındaki gelişimiyle öne çıkan Siirt; Anadolu’nun en önemli tasavvuf merkezlerinden biri olan Tillo gibi ilim ve hikmetin merkezi olma ruhunu da korumaya devam ediyor.
Osmanlı döneminde padişahlar, Tillo’daki ilim meclislerini desteklemiş, bölgeyi özel fermanlarla koruma altına almış, vergi bile almayarak buranın “Veliler diyarı” olarak anılmasına zemin hazırlamışlardır.
Sübhânallah…
Eski adıyla Aydınlar, yani Tillo, Osmanlı’dan günümüze ilim ve hikmetin merkezi olarak bilinir. En büyük değeri ise İbrahim Hakkı Hazretleri (Marifetname müellifi, astronom–şair–filozof) ve İsmail Fakirullah Hazretleri (mutasavvıf ve büyük mürşid) gibi iki büyük âlimi yetiştirmiş olmasından gelir.
Sübhânallah…
18. yüzyılda İbrahim Hakkı Hazretleri tarafından kurulan astronomik düzenek sayesinde, 21 Mart ve 23 Eylül ekinokslarında güneş ışığı, özel taş kule ve pencerelerden kırılarak Fakirullah Hazretleri’nin kabrine düşer.
Bu hadisenin hikâyesi ulvîdir.
Kıymetlidir…
İbrahim Hakkı Hazretleri, genç yaşta Tillo’ya gelerek İsmail Fakirullah Hazretleri’ne intisap eder. Hocası ona tasavvuf, ilim, astronomi, matematik ve tıp öğretir; hayatının en etkili kişisi olur. Hocası vefat ettiğinde İbrahim Hakkı Hazretleri şöyle der: “Yeni doğan güneş, hocamın başucuna doğmadıkça bana doğmasın!”
Sübhânallah…
Tasavvufta bu hadise şöyle yorumlanır:
Güneş, Allah’ın nurunun sembolüdür. Hoca, bilgiyi taşıyan kaynaktır. Talebe (İbrahim Hakkı), bu nuru hocasına yönlendirerek vefasını gösterir. Bu sebeple olay “vefa güneşi” olarak bilinir.
Tasavvuf ehli der ki:
“Talebenin hocasına olan sevgisi, gökyüzünden yere ışık indirdi.”
Sübhânallah…
Eski kaynaklarda “Sert, Sirt, Sürt, Sêrt” olarak geçen Siirt’in adı, Süryanice ve Asurî kökenli olup “yüksek yer, dağ eteği, kayalık şehir, korunaklı yer” anlamlarına gelir. Zamanla Arapça ve Osmanlıca etkisiyle bugünkü hâline dönüşmüştür.
Tillo’nun ise Süryanice “Taylo, Teylo, Daylo” kelimelerinden geldiği, “yüksek yer, aydınlık yer, nur yeri” anlamını taşıdığı ifade edilir.
Güneydoğu Gazeteciler Federasyonu paydaşı Mardin Gazeteciler Cemiyeti’nin, Turizm Bakanlığı katkılarıyla Siirt’te düzenlediği Medya Buluşmaları toplantısına katılarak harika bir gün geçirme fırsatım oldu.
Siirt Valisi Kemal Kızılkaya ve Tillo Belediye Başkanı, Fakirullah Hazretleri’nin torunu İdham Aydın ile ayrı ayrı çok keyifli ve dolu dolu sohbet etme imkânı bulduk.
Sayın Valimiz aynı zamanda Siirt’in kayyım belediye başkanı… Eskişehirli. Daha önce Mardin’de görev yapmış. Yüzü gibi gönlü de güzel, gayretli, ilgili, sorunların farkında…
Coğrafyanın stratejik önemini bilen, yaşanan büyük dönüşümün kodlarını okuyan bir yönetici. Gastronomi ve turizmle Siirt’in çehresini değiştirmeye kararlı. Vizyonu sadece ekonomik değil, sosyolojik dönüşümü de hedefliyor. Siirt, Vali Kemal Kızılkaya sayesinde gerçekten çok şanslı.
Allah hizmetini daim, bahtını açık etsin.
Tillo Belediye Başkanı İdham Aydın ise siyaset üstü bir kimlik; zekâ ve özgüveniyle bunu tamamlayan; Allah dostu İsmail Fakirullah Hazretleri’nin torunu olarak ilçesinde harika işlere imza atan bir isim.
Tillo’ya 4. gidişim… Değişimi görüyorum ve yapılanların kıymetini bilenlerdenim.
Mütevazı bir insan İdham Başkan…
Kararlı…
Temsil ettiği ilçenin manevi sorumluluğunu hayatının merkezine koymuş.
TPAO emeklisi…
Çok daha iyi görevlerde çalışma fırsatı olmasına rağmen Tillo’ya hizmeti tercih etmiş.
Göreve başladığı gün, “Bir buçuk yıl içinde verdiğim sözleri yerine getiremezsem istifa edeceğim” diyerek kendisini bağlayan bir taahhütname hazırlayıp çekmecesine koymuş.
Ve başarıyor.
Hem de türlü zorluklara rağmen başarıyor.
Tillo, eriyen nüfusuna rağmen manevi yönüyle dikkat çekiyor; inanç ve doğa turizmi potansiyeli çok yüksek bir yer.
Projeler nüfusa göre değil, gelecek perspektifine göre planlanıyor.
Türkiye’de yüzde yüz doğalgaza geçen başka bir ilçe var mıdır bilmiyorum.
Ama Tillo bunu başarmış.
Başkanın ısrarlı ve kararlı çabaları sayesinde…
Şimdi sıra güneş enerjisiyle kendi elektriğini üretmekte.
Fazlasını satarak kaynak oluşturmakta.
İdham Aydın Başkan bunu da yapacaktır, inanıyorum.
Bazı şehirler vardır, gelir geçersin…
Bazı şehirler vardır, içine işler; vazgeçemezsin.
Tillo ve Siirt, olduğundan daha fazlası bir şehir olarak;
bir yanı eksik olanları bekliyor.
Ne diyor Fakirullah Hazretleri?
“Hakikat arayanadır; bulan ise zaten onun tarafından bulunmuştur.”
