Gaziantep FK’nın Tekerine Çomak Sokuluyor
Kayseri deplasmanından üç puanla dönen Gaziantep Futbol Kulübü’nde teknik direktör Burak Yılmaz’ın “Ayaklarımız yere basmalı” uyarısı aslında boşuna değildi. Sezon başında bu takımın bu kadar puan toplayacağını tahmin eden pek az kişi vardı. Ancak ortaya konan futbol, kolektif mücadele ve disiplin, alınan başarılı sonuçların tesadüf olmadığını net biçimde gösteriyor.
Eyüpspor karşılaşması da işte böyle bir atmosferde oynandı. Tribünler renkli, taraftar cıvıl cıvıldı. Gaziantep FK sahaya kazanmak için çıktı. Ancak bu maç sadece üç puan anlamına gelmiyor. Avrupa yolunda kritik bir viraj. Bunu maçtan önce basın tribünündeki arkadaşlara da söyledim. Çünkü alınacak bir galibiyet, Gaziantep FK’nın sezonun geri kalanındaki rotasını belirleyecek.
Hafta içinde Burak Yılmaz’ın İstanbul’da, Beşiktaş stadı manzaralı bir restoranda yemek yerken yaptığı görüşmeler konuşulurken; futbolcular ise ne düşündü bu maçta. Bu nedenle maça dair tedirginliğim vardı. Çünkü bazen saha içindeki motivasyon, kulüpteki önceki hesaplardan daha fazla etkilenebiliyor.
Nitekim öyle de oldu… Ev sahibi, alt sıralardan kurtulma çabasının verdiği enerjiyle maça adeta tek kale başladı. Golü buldu, ardından farkı ikiye çıkardı. Gaziantep FK ise bırakın gol pozisyonu üretmeyi, ceza sahasına bile girmekte zorlandı. Kötü oynadığın gün olur ama kötü oynarken bir de hakeme takılırsan işte o zaman tablo ağırlaşır.
Maça atanan hakem ise tam bir muammaydı. Adını sanını kimsenin duymadığı bir hakem, kritik bir karşılaşmanın kaderini belirledi resmen. Verdiği penaltı, vermediği penaltı, sarı karttaki standardı… Ne ararsanız vardı. Gaziantep FK’nın oyuna tutunma ihtimali bile hakemin kararlarıyla zedelendi.
Takım haftalardır kaybetmiyordu. Moral yerindeydi. Ancak bu karşılaşmada hem rehavet hem de hakem faktörü birleşince ortaya kaçınılmaz bir mağlubiyet çıktı. Açık konuşmak gerekirse, Gaziantep Futbol Kulübü bu maçta “tike tike doğrandı”. İyi giden bir takımın önü kesildi adeta. Birilerinin bu başarılı grafikten rahatsız olduğu hissi ister istemez oluşuyor.
Türk futbolu haftalardır, aylardır hatta yıllardır hakemlerin verdiği ve vermediği kararlarla gündemde. Ne yazık ki sahadaki başarılar, genç oyuncuların çıkışı, teknik adamların çalışmaları geri planda kalıyor. Önlem alınmadığı sürece konuşulacak şey yine bahis iddiaları, yine hakem tartışmaları, yine saha dışı polemikler olacak.
Türk futbolu resmen geri vitese takmış gidiyor. Bu oyuna, bu taraftara, bu emeğe yazık. Gaziantep FK gibi mücadeleci bir takımı bile bir maçta bu kadar kolay baltalayabiliyorlarsa, kim bilir daha nelerle karşılaşacağız.
Gaziantep FK’nın tekerine çomak sokmak isteyenler olabilir. Ama bu takım doğru yönetilir, futbolcunun emeği korunur ve teknik kadroya güven devam ederse; önlerine koyulan her engeli aşacak güçte. Yeter ki hakemler maçın önüne geçmesin, futbol sahada kalsın.
