USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

O GÜNLER HAYAL OLDU

O GÜNLER HAYAL OLDU
12-06-2022

Ne güzeldi eskiden… Bizleri siyasi parti ayrımcılığı yapmadan nasıl da anlıyorlardı… Nasıl da hoşgörülü davranılıyordu. Bozuk giden Ekonomi rayına oturmuş, AB’ye girme adına müthiş bir ilerlemeye kaydedilmiş, çok olumlu geçen tarihi toplantı sonrası Ankara’da bunu kutlamak için havai fişekler bile atılmıştı. Avrupa ülkeleri de bizi takdir edecek noktaya gelmişti. Ayrımcılık yapılmıyor, sen Kürt, sen Alevi denilmiyor herkesi kucaklıyorlardı… “Bunun siyasi görüşü farklı, dini inancı zayıf bizimkine hiç uymuyor” diye asla kimse ötekileştirilmiyordu.  

O SEMPATİK VE HOŞGÖRÜLÜ İNSANLAR NEREDE? 

Ne olduysa son 5-6 yılda oldu. Hele hele son 2 yıl zirve yaptı. O hoşgörülü, o herkese kucak açan, o ülkede yeni bir heyecan yaratan anlayış gitti, yerine bambaşka bir anlayış getirildi. Şimdi bu onlardan bu bizden bu Kürt, bu Alevi ayrımcılığı başlatıldı. Ekonomi tepetaklak gitmeye başladı. Türk halkı Dünyada eşine ender rastlanan enflasyonla baş başa bırakıldı. Akaryakıt tarihte görülmemiş rakamlara ulaştı. Daha da yükselecek böyle gidişle. Fakir daha fakir, zengin daha zengin olmaya başladı. Orta direk kayboldu. Yani yazacak o kadar çok şey var ki, o sevimli insanlar gitti, yerine öfkeli, asık suratlı, hoşgörüden uzak insanlar geldi. “N’oldu da böyle oldu?” diye sormaya bile çekinir olduk adeta. Sahi ne oldu o herkesi kucaklayan anlayışa… 2002 yıllarında başlayan o heyecana, o umuda…  

BAKAN GELMİŞ NEYİME 

Şehrimize 2 bakan birden geldi. İkisi de ekonominin tepesindeki isimler. Eskiden bu şehre özellikle ekonomiyle ilgili bir bakan geldiğinde o sanayi ve iş adamlarının yüzleri gülerdi. Gaziantep olarak Anadolu Kaplanları unvanının getirdiği özgüvenle Bakanlarla sohbetler edilir, kent adına yatırımlar ve hizmetler için pazarlıklar yapılır, sorunlar çözülürdü. Cumartesi günü Ticaret Bakanı Mehmet Muş ile Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati geldi. Sayın Nebati’nin yüzü gülüyordu ama sanayicinin gülmüyordu. Gaziantep’i övüyordu. Hatta “Bizim birçok Antep’e ihtiyacımız var. Tam bir başarı örneği olan Antep’le övünüyoruz. Gaziantep İzmir ve Bursa’nın ardından en çok dış ticaret fazlası veren 3. il oldu. Görünen o ki ülke çapında uygulamaya aldığımız Türkiye ekonomi modelini Gaziantepli iş insanlarımız il bazında son derecede başarılı bir şekilde uyguluyorlar” diye konuşuyordu. Ama sanayici çok iyi biliyordu ki, şimdiki ekonomi politikasıyla övülecek fazla bir durumları yoktu. Yani anlayacağınız eski ziyaretlerle kıyasladığımızda o havayı gördüğümüzü söyleyemem. Bir kere Sanayinin gülen yüzü artık gülmüyordu. Yorulmuştu hepsi çünkü. İşler iyi gitmiyordu bir kere. İhracat filan deniliyordu ama gerçek anlamda temel sorunlarını anlatamıyorlardı. Çünkü ekonominin kötü gidişini bakanlar kabul etmiyor, çözüm ve önerileri dinlemiyordu. İşte asıl mesele de bu zaten. Oysa organize sanayide çok sayıda fabrikada işçe çıkarılıyor bunun nedenleri sorgulanmıyor. Sanayici kapasitesini yüzde 30’lara çekmiş, niye böyle denilmiyor. Neler yapılması gerekir diye çaba gösterilmiyor. Anlayacağınız OSB’deki birçok sektör sıkıntıda ama Bakanlar farkında değil.  

GAZİANTEPLİ’NİN DEMİR HIRSIZLARI İLE BAŞI DERTTE 

 “Söylemedin, yazmadın, uyarmadın” demeyin. Evinizde, işyerinizde, bahçenizde, bağınızda bostanınızda tarlanızda, hatta varsa aile mezarlığınızdaki demirlerinize dikkat edin. Valla trafolar, panolar, aydınlatma direkleri, yeraltı hatları, Türk Telekom’un internet bağlantısı sağlayan kabloları filan derken artık Gazianteplilerin başı demir hırsızları ile ciddi biçimde belada. Hiç kimsenin gözünün yaşına bakmıyorlar. Geliyorlar binanızın önüne demir adına ne varsa söküp götürüyorlar. Hele metruk yerlerde olanları davul zurna çalarak söküp götürüyorlar. İşyerinizin çevresinde ve penceresindeki demirleri de çalıyorlar. Ferforje filan demiyorlar valla. Bağ evleri ve bahçeleri olanlar isyan eder noktaya geldiler bu şehirde. Adamlar bir bakıyorlar ki kapıları, pencere çitleri sökülmüş.  

MEZARLIKTAKİ DEMİRLERİ BİLE ÇALMIŞLAR 

Bu hırsızların gözü o kadar dönmüş ki, geçtiğimiz günlerde Yeşilkent mezarlığında etrafı çevrilmiş bir aile mezarlığının demirlerini çalmışlar. Başka mezarlarınki de çalındı diyorlar elbette. Yani bu hırsızların Allah’tan korkuları filan kalmamış. Yahu hiç değilse bu işi mezarlıkta yapmayın… Demem o ki, böyle giderse şehir merkezinde demir kapıları da söküp götürecekler. Bu gelişme gözümüzü yine elbette ki hurdacılara çeviriyor. Vali Davut Gül bu konuda önemli çaba harcıyor, Emniyet Müdürü Mustafa Emre Başbuğ mevcut kadrosuyla hırsızlık olaylarıyla baş etmek için gerçekten yoğun mesai sarfediyor. il Jandarma Komutanı Hidayet Arıkan’da bu işin üzerinde ciddiyetle duruyor. Ama maalesef yetmiyor. Çünkü Gaziantep’te emniyet ve jandarma kadrosu ile birlikte sanırım araç gereç de yeterli değil. 

SERMET ATAY’IN UYARISI ÇOK ÖNEMLİ 

Kadro dedim de geçtiğimiz günlerde Ankara’da Mecliste G10 gazete sahipleri olarak MHP Milletvekili Sermet Atay’ın söyledikleri aklıma geldi. 500 polis tayinini istemiş veya tayini gelmiş ayrıntıyı bilmiyorum. Hepsi de Gaziantep’ten gitmişler. Bu az rakam değil yani. Gelen ise gidenin yarısından az fazla. Gelecek varmış daha, ama ne zaman onu bilemiyorum. Aslında memurlar, eğitimci ve öğretmenler Gaziantep’e gönülsüz geliyor. Bunun en önemli sebeplerinin başında Gaziantep’teki ev kiralarının yüksekliği, pahalılık ve yaşam standartı'nın yetersizliğinin geliyor.  

EĞİTİM İÇİN HERŞEYİNİ VEREN AMA KARŞILIĞINI ALAMAYAN ŞEHİR 

Sermet Atay Milli eğitim konusunda da çok önemli bilgiler verdi. Gaziantep eğitimini bir sendikanın yönettiğini ileri sürdü. Şehrin özellikle Sayın Davut Gül’ün çabasıyla o kadar okul yaptırmaya, o kadar çabalamaya ve yatırımına karşın, eğitimde 58’nci sırada olmasının utanç vesilesi olduğunu ifade etti. Doğrusunu söylemek gerekirse ben de aynı görüşteyim. Yasin Tepe Müdürümüz hem kendisini hem de eğitim camiasını baştan aşağı gözden geçirmeli. Küsmece alınmaca yok. Eğer Gaziantep’in eğitimde başarılı olması isteniyorsa çok ciddi bir yapılanmaya ihtiyaç var. Yani kısacası, eğitimde yapısal yöndeki eksikliğin yanısıra kafa yapısında da değişim şart. Şahsen öyle düşünüyorum.  

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR