USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BUNLARA KATLANMAK ZORUNDAMIYIZ?

BUNLARA KATLANMAK ZORUNDAMIYIZ?
29-05-2022

Gaziantep’in kaderinden midir nedir bu iş… Yani derdimiz yetmezmiş gibi, sorunumuz yokmuş gibi, bu gürültüyü, korna seslerini, gece yarılarını geçen düğün konvoylarının yollarda durup davul zurna çalmalarını, yetmedi motosikletler ve çıkardığı gürültüler, yetmedi meskûn alanlarda silah sıkmalar. Yetmedi havai fişekler, yetmedi artık sitelerde geceleri kimseyi umursamadan yapılan eğlenceler veya nişan vs. Gürültüyle alakalı her şey… Soruyorum gerçekten, bizler bu şehirde yaşayacaksak, bu zamana kadar çektiklerimiz yetmiyormuş gibi, bundan sonra ömür boyu bu rezilliği insan haklarına aykırı keyfi uygulamaları çekmek ve katlanmak zorunda mıyız? O beşiğinde uyuyan yavrular… Yaşlı ve hasta olanlar… Gece uykuya dalan kuşların o atılan havai fişek veya sıkılan silahların etkisiyle ölmeleri… Yine ekonomi ve göçün getirdiği sorunlar bir yana, daha sayamadığım dünyanın sorunuyla baş başa kalmak. 

YASAKSA Kİ YASAK, AMA BUNLAR BİLDİĞİNİ OKUYOR

Sayın Vali Davut Gül göreve geldiğindin itibaren defalarca uyardı, para cezası da konuldu. Ama işte yaz geldi ve her şey aynı şekilde devam ediyor. Benim anlayamadığım asıl mesele de bu… YASAK MI? Elbette YASAK… Toplumun büyük kısmı şikayetçi mi? ŞİKAYETÇİ… Öyleyse niye uyulmaz bu yasağa… Halkın büyük bölümü bunları yapanların zenginler olduğu ve onlara ayrıcalık tanındığı düşüncesinde. Ben elbette katılmıyorum bu düşünceye. Ama bir yerde durulması gerekmiyor mu?  Asıl kahreden durum nedir biliyor musunuz? Ya arkadaş düğün salonlarında kurdunu dökmüşsün, eğlenmişsin, Allah mutluluklar versin, bahtiyar eylesin. Peki saat 01’lerde konvoy yapıp, kornalara basıp, davul zurnalar çalarak insanları huzursuz etmenin nasıl bir eğlencesi olabilir ki? Gerçekten anlayamıyorum. Başkalarının yaşam hakkını gasp etmek, onları uykudan uyandırmak, gürültü yapmak, tam kavşağın ortasında araçlardan inip davul zurna çalmak, halay sekmek kadınlı erkekli çıkıp oynamak, trafiği kapatmak nasıl bir duygudur, nasıl bir eğlence şeklidir. Allah aşkına bir Psikolog mu olur psikiyatr mı olur, sosyal bilimci mi olur bunun açıklamasını yapsın izah etsin bizlere… Bu konuda son sözüm, Gaziantepliler olarak GÜRÜLTÜYÜ ve şehri huzursuz eden bu insanların yaptıklarına çaresiz kalıp buna KADERİMİZ diyemeyiz… Çok sevdiğimiz bu şehirde bizlere yaşamı zehir edenlere sessiz kalamayız. 

VİCDANSIZ EMLAKÇILAR ŞEHRİN İMAJINI YERLE BİR EDİYOR

Emlakçı arkadaşlarım var bu şehirde. Vicdanı olan ve mesleği layığı ile yapmaya çalışan. Saygı duyarım onlara… Çünkü dürüst davranırlar, fırsatçılık yapmazlar. Mal sahiplerinin de fiyatlar konusunda kafasını karıştırmazlar. Ama birde emlakçı üçkâğıtçılar var. Fırsatçılar yani. Gözleri de doymaz cepleri de. İşte onlar bu şehirde aleni olarak resmen, hem de kimseyi umursamadan sürekli fiyat değiştiriyorlar. Daire satarken de ev kiralarken de. Üstelik bunları tanıtım ve satış sitelerinde yapıyorlar. Bir favori işi çıkarmışlar fiyatını da yazmışlar. Ama sonra bir bakıyorsunuz şu anki fiyat diyerek satılık daire fiyatlarına 300-500 hatta 750 bin lira eklemişler. Satılan daireler hazır bitmiş hatta içinde kullanılan da var kullanılmayan da. Fiyatlar da öyle böyle değil yani. 3 milyon-5 milyon- 9 milyon hatta 15 milyona kadar daireler veya villalar var. Elbette çok iyi biliyoruz ki, inşaat sektörü zorda malzemeler uçmuş durumda, çimentosuymuş, demiriymiş, fayansıymış gerçekten uçuyor. Ama bu sadece Gaziantep’te değil ki…Zamlar her şehir için geçerli.  Ama bu şehirde istenilen rakamlar inanın büyük rağbet gören denizi olan batı şehirlerinde, Akdeniz dehatta Ankara’da yok. Dahası yanı başımızda Adana, Mersin, Hatay’ı araştırıyorsunuz ev kiraları da daire fiyatları da düşük, hatta Gaziantep’in yarı fiyatına. Üstelik oralarda yiyecek içecek sektörü de bizim Antep'teki bazı fırsatçı ve gözü doymazlar kadar vicdansız değil. Onun için herkes çok iyi biliyor ki, bu şehre memuru, öğretmeni, akademisyeni, profesörü gelmek istemiyor.  

NE OLURSA OLSUN BU ŞEHİRDEN GİTMEYECEĞİM

Diyeceğim o ki, Gaziantep’te artık yerliler yoruldu. Kiminle konuşsam öfkeli, bezgin, rahat bir ortam bulmak için gitme kararı almış. Gerekçeleri haklı olduğu için sesimi çıkartamıyorum. Elimden gelse ben de gidecektim bi ara. Hatta fırsat ta geçti aslında. Ama gidemedim valla. Ben yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen şehrimi seviyorum. Gerek gazete olarak gerekse de şahsım olarak bu şehirde bir misyon üstlendiysem bunu sonuna kadar sürdürmeye kararlıyım. Her ne kadar halkın yaşadığı ekonomik zorlukları yaşasak da kenti yabancılar sardıysa da yerli halkın sayısı iyice azaldıysa da yaşam koşulları insanları zorluyorsa da yine de Gaziantep’te kalmayı sürdüreceğim.  Kenti yönetenler ile halk arasında köprü olma görevimi devam ettireceğim. Çözüm odaklı ilişkilerde elimden geleni yapacağım.  

BOŞALTILAN MÜLTECİ KAMPLARINDAKİ 

HIRSIZLIK OLAYLARINA KİM DUR DİYECEK

Boşaltılan Mülteci ve sığınmacı kampları için inanılmaz bilgiler geliyor. Biliyorsunuz geçenlerde Karkamış' ta ortaya çıktı. Ama şimdi İslahiye’de de çıkmış aynı soygun işleri. Bana gelen bilgiler akıl alır gibi değil. Devlet malını korumakta bu kadar aciz mi kalır demeyin. Ahlaksız, hırsız, namussuz olduğu müddetçe bunların her şeyi yapacağına inanırım. Tabii bu iğrenç hırsızlığı görenlerin dayanamayıp bana ulaşması sonucu öğrendiklerimi başta Sayın Vali Davut Gül olmak üzere tüm yetkililere duyurmam gerekiyor. Lütfen bu bilgileri okuyun. Okuyun ki, kapatılan kampların nasıl yağma edildiğine şahit olun.  Sayın Ökkeş Özekşi, vicdanımız sızlıyor bu kamplarda yaşanan hırsızlık olaylarını görüp bilince. Bunu birkaç arkadaş ile birlikte size yazmak zorunda kaldık artık. Lütfen devletimizin malına sahip çıkılsın. Lütfen bu boşaltılan kamplara el atılsın.  Lütfen gerçek hırsızlar ortaya çıkarılsın. 

Sayın Özekşi 

Toplamda Antep'te beş kamp var ve dört senedir boş hepsi. Buralarda çok sayıda malzemeler var. Ve bunlar teker teker çalınıyor. Karkamış kampındaki hırsızlık ortaya çıktı ama bilin ki o tutuklanan kişinin bunu tek başına birilerinden habersiz yapması imkânsız. Kaldı ki ifadesi kamptaki güvenliklerin komplo kurduğu şeklindeymiş. 

Ayrıca çalınanlar içerisinde sadece hurda değil elektronik eşya beyaz eşya bir dünya malzeme de var. Normalde komisyon kurulup hurda kararı verilmeli ve ihale yapılmalı. Ayrıca milli emlaktan habersiz çöp bile satamazsınız. Keşke takip edilse de diğer sorumlular ve talimat verenler de hesap verse yargı önünde çıkarılsın.  

Şimdi size asıl vahim durumu iletmek istiyorum. Bu hırsızlık işi büyümüş. Yer bu kez İslahiye’deki kamp. İşin enteresan tarafı en büyük depo islahiye’de. Yani oraya da el atmışlar. Karkamış hurda işi açığa çıkınca haliyle bu duruma içerleyerek dişini sıkarak bakan birkaç kamu işçisi islahiye’de şüpheli olan bir şahsı takibe alıyor. Sonra elde ettikleri bilgileri kaymakamlıkla paylaşıyor. İslâhiye'de soruşturma bu şekilde başlıyor. 

Olay akıl almaz şekilde büyük ama bir şekilde gizleniyor, toplamda 5 tane kamp ve güvenlikler harici burada kimse yoktur, yani dört senedir de boş bu kamplar. 

Sayın Özekşi, bu kamplarda beyaz eşyadan tutun da elektronik malzemeye kadar her şey var , mesela bir adet fiyatı yüksek teknik donanımı yüksek kabiliyette dron kayıp. 

Bilgisayarlar, çok sayıda televizyon, temizlik malzemeleri (sıvı) tonlarca , temizlik malzemeleri (peçete tuvalet kağıdı vs) bisikletler, telsizler, bir mahalleyi besleyecek güçte jeneratörler (her kampta en az beş tane) , bu jeneratörlerde kullanılan yakıtlar. 

Ve daha sayamadığım birçok malzeme. İşin sıkıntılı tarafı, bu malzemelerin dışarıya çıkarılıp satılmasına idarenin haberi olmadan imkan yoktur. O hurdaları satmak için biri özellikle Gaziantep’e getirdi. Ve o kişiyi tek tek kampları şu an tutuklu bulunan ambar memuruna talimat vererek gezdirdi. Onunla anlaşamadılar diye biliyoruz. Bu müdürün sadece Gaziantep içindeki faaliyetleri. Ökkeş bey birde bu işte Suriye ayağı var ki orada da illegal işleri var. Aslında ambar memuru suça ortak olurken arkasında müdürün duracağını zannetti hata etti, il müdürü şu an “bütün oklar ambar memuruna gösteriyor ben ne yapabilirim “ diyerek olaydan sıyrılmaya çalışıyor. Tuz koktu ama böylelerini ilgili birimlere şikâyet ettiğimizde yine mevcut çalışanlar suçlanacak elbette. Sizden ricamız bu sorunu duyurmanızdır.  Özellikle duyarlı olarak bildiğimiz Vali Davut Gül’ün bu işinin üzerinde durduğu takdirde büyük soygun ortaya çıkacaktır. Saygılarımızla. 

Evet, benden bu kadar. Gelen bilgiler doğrularıyla yanlışlarıyla mutlaka araştırılacaktır. Ama bir şey var ki, en önemlisi de o zaten, bu zamana kadar olayı basite indirgeyip daha önce olduğu gibi aynı yetkililerden bilgi alınacaksa, şimdiden söyleyeyim sonuç olarak bir şey çıkmayacaktır.
HEPİNİZE İYİ HAFTALAR

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR