USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Abdullah Babat’ın ardından…

Abdullah Babat’ın ardından…
03-09-2023

Sanırım 1990’lı yılların başlarındaydı, Anadolu Ajansı’nın ofis komşusu Milliyet Gazetesi Gaziantep Temsilciliğinde, Sevgili Atilla Karaduman abimizin yanında delişmen, sert yüz ifadelerinin altında sıcaklığını saklayan, güzel kalpli  bir genç çalışmaya başladı: Abdullah Babat. Benden yaşça küçük olan Abdullah ile sıklıkla görüşürdük. Bir süre sonra askere gitti. Döndüğünde anlatmıştı, İstanbul’da saldırıya uğrayan komutanının yanında ciddi şekilde yaralanmış ve bacağının birisine çok sayıda ameliyat yapılmıştı.

 

“Abi, Güneydoğu’da olsam bacağım kesilirdi, İstanbul’da hastaneye yakın olunca sayısını unuttuğum ameliyatlar sonrasında bacağım kurtuldu ama sinirler tahrip olduğundan hissetmiyorum, buna da şükür” demişti. İş arıyordu, kuruyemişçi bir arkadaşımızla görüştüm, orada uzun süre çalıştı. Bir gün adeta nefes nefese yanıma geldi ve soluklanmadan konuşmaya başladı:

“SSK’ya engelli kadrosundan dokuz kişi alınacak, benimle birlikte 63 başvuru var, buraya işe girmem konusunda yardımını istiyorum.”

 

Abdullah’ı biliyorum, seviyorum, güveniyorum ve gönül rahatlığı ile gerekeni yapabilirdim. Dönemin Gaziantep Valisi Sayın Muammer Güler’e gittim, Abdullah’ın askerlikte yaşadıklarını ve tezkere sonrası sıkıntılarını anlattım. Abdullah’ın da Mardin kökenli olduğunu, sevda ortaklığım dışında akrabalık bağım olmadığına vurgu yaptım, SSK’da işe girmesi konusunu takdirlerine sundum. Vali Bey, askerde saldırıya uğrayıp yaralanan Gazi’ye yardımcı olmanın görevleri olduğuna işaret ederek, bu konuda kendisini bilgilendirdiğim için teşekkür edip, SSK İl Müdürü ile görüşüp, durumu aktardı.

 

Abdullah Babat SSK’da işe başladı, engelli olması dolayısıyla maaşı da sağlıklı olanlara göre yüksekti. Kendisine hep takılırdım, “Abdullah, yanlış yaptık, engel raporunu kurşunlarla yaralanan bacağından değil de aklından dolayı alsak, maaşın daha yüksek olurdu” diye. Abdullah “haklısın abi” diye yanıt verirdi, karşılıklı gülerdik. 2 Eylül günü Abdullah’ı kaybettik. Çok üzüldüm. 30 yıl öncesinde yaşadıklarımız yalan oldu. Allah rahmetini esirgemesin. Ailesinin başı sağ olsun, Allah sabırlarını artırsın. Mekanın Cennet Olsun delişmen Abdullah’ım…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR