Siyaset

Sarıgül'den yeni seçim sistemi önerisi

TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, dar bölge tercihli oy sistemine geçilmesi gerektiğini söyledi.

Sarıgül'den yeni seçim sistemi önerisi
30-11-2022 14:18

Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Giresun'da Görele İlçe Başkanlığı’nda yaptığı konuşmada, TDP'nin ihtiyaç üzerine kurulan bir parti olduğunu söyledi.

Sarıgül, dün altılı masanın açıkladığı anayasa değişikliği önerisiyle ilgili TDP'nin görüşlerini ve düşüncelerini aktarmak istediğini dile getirerek, "Özellikle tarafsız cumhurbaşkanı, güçlü meclis ve bağımsız yargı, Türkiye Değişim Partisi olarak bizim kuruluştan bu yana söylediğimiz sözlerdir. Biz istiyoruz ki cumhurbaşkanımız tarafsız olsun, güçlü meclis olsun ve bağımsız yargı olsun" diye konuştu.

Meclisi, milletvekillerinin güçlendireceğini ifade eden Sarıgül, "Milletvekillerini güçlendirdiğimiz zaman meclisi daha da güçlendiririz. O nedenle özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni güçlendirmek için dar bölge tercihli oy sistemine geçmek lazım. Halkla yurttaşlarımızla irtibatı olmayan milletvekillerinin kesinlikle parlamentoda olmaması lazım" değerlendirmesini yaptı.

Sarıgül, 6’lı masanın açıklamış olduğu anayasa değişikliği önerilerinin bütünü itibarıyla Türkiye Değişim Partisi'nin programından alındığını savunarak, şunları kaydetti:

Türkiye Değişim Partisinin kuruluş amacı itibarıyla birçok benzer şeyleri aylardan beri söylüyoruz ama 6’lı masadan ve bütün siyasi partilerden dileğimiz şudur; dar bölge tercihli oy. Dar bölge tercihli oyda milletvekilleri hiçbir siyasi parti farkı gözetmeden vatandaşlarımızla beraber olacak. Bu sistemde milletvekillerini göremiyoruz. Türkiye Değişim Partisi iktidarında Giresun milletvekili Giresun'da oturacak. Giresun milletvekili Giresunluların oyunu alıp da Ankara'da hava atmayacak, caka satmayacak."

DAR BÖLGE TERCİHLİ OY SİSTEMİ NEDİR

Dar bölge sistemi, ülkenin parlamentodaki sandalye sayısı kadar bölgeye bölünmesi ve her bölgeden bir adayın seçilmesi esasına dayanan seçim sistemi olarak biliniyor.

Bu sistemde dar bölge olarak adlandırılan her seçim bölgesi için seçime katılan her siyasi parti bir milletvekili adayı belirler. Seçilme şartlarını taşıyıp herhangi bir siyasi partiye bağlı olmayan adaylarda o bölge için bağımsız milletvekilli adayı olabilir.

Dar bölgeden seçilecek milletvekilinin belirlenmesi çoğunluk ve mutlak çoğunluk esasına göre iki farklı şekilde gerçekleşebilir. Çoğunluk esasına göre yapılan seçimde her bölgeden en yüksek oyu alan aday seçilir. Mutlak çoğunluk esasına göre yapılan seçimde ise adayın seçilebilmek için ilk turda oyların yarısından bir fazlasını alması gerekmektedir. İlk seçimde mutlak çoğunluğa ulaşılamayan her bölge için ikinci tur seçimleri yapılır. İkinci turda ise bir önceki turda en yüksek oyu almış olan iki aday arasında seçim yapılır. Bu iki aday arasından en yüksek oyu alan aday seçildiği bölge için parlamentoda temsil selahiyeti kazanır.

AVANTAJLARI

Dar bölge sistemi seçmenler tarafından kolay anlaşılır bir yapıdadır.Her bölge seçmeninin kendi bölge adaylarını tanımasını kolaylaştırır.Seçmen-seçilen irtibatını daha belirgin hale getireceğinden seçim bölgesine olan hizmeti ön plana çıkarır.Her seçim bölgesi yalnızca bir milletvekiliyle temsil edileceğinden seçilen vekil üzerindeki sorumluluk artar.Dar bölgelerde siyasi partiler kendi tercih ettikleri kişileri aday göstermekten ziyade bölge seçmeninin tercih ettiği kişileri aday göstermeye yönelirler. Bu amaçla partiler anket ve çeşitli kamuoyu araştırmaları yoluyla bölge seçmeninin görüşlerini alarak o bölgeden aday göstereceği kişiyi belirler.Dar bölge sistemi, seçmenleri genellikle iki partiye yönlendirir. Amerika örneğinde olduğu gibi bu sistemde genellikle tek parti iktidarı ve tek bir muhalefet partisi çıkar.Çoğulcu sistemde partilerin liste başı adaylarının seçilme ihtimalleri daha yüksektir. Bu da liste sonunda yer alan milletvekili adaylarının seçilme şansını azaltır. Bundan dolayı seçim süreci içerisinde adayların seçmen nezdinde proje geliştirme ve enerji açısından aynı performansı göstermesi beklenemez. Dar bölge sistemindeyse her partinin tek adayı olduğundan seçim sürecinin adaylar arasında daha rekabetçi ve verimli geçeceği öngörülebilir.

DEZAVANTAJLARI

Her dar bölge sadece belirli bir politik görüşe sahip bir vekil tarafından temsil edileceğinden bölgedeki diğer seçmenlerin dünya görüşleri ve beklentileri parlamentoda yeteri kadar temsil edilmeyebilir.Dar bölge seçim bölgeleri görüntü olarak coğrafi bir bütünlüğe sahip olmakla birlikte, bölgelerin nitelik olarak ortak kaygı, beklenti ve amaçları olan seçmenlerden oluşturulması nispeten zordur.Oransal temsiliyeti hedeflemediğinden dolayı ortaya çıkan parlamentonun milletin iradesini ne ölçüde temsil ettiği tartışmalı olabilir. Bu sistem genellikle en çok oy alan partiye parlamentoda oy oranından daha fazla güç vermeye meyillidir.Dar bölge sistemi, ölçeğin küçüklüğünden dolayı feodal ya da çıkar ilişkilerinin belirleyici olmasını kolaylaştırabilir.Dar bölgeyle kadınların parlamentoda temsiliyeti güçleşebilir. Çoğulcu temsilin uygulanmakta olduğu ülkelerin parlamentolarında, dar bölge sistemini uygulayan ülkelere oranla 4 kat daha fazla kadın vekil görev yapmaktadır.Dar bölge sistemi kullanan ülkelerde seçimlere katılım oranının ortalama %10 daha düşük olduğu görülmüştür.Seçim bölgelerinin mevcut bir iktidar partisi tarafından belirlenmesi durumunda siyasi manipülasyonlara yönelik endişeler oluşabilir.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER