Haber7 muhabiri Yavuz Selvi'nin konuğu olan Meryem Göka ikinci tur seçimlerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Göka, Batı medyasının ve siyasetçilerin vatandaşlarımıza yaptığı baskıya dikkat çekerken, "Türkiye sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde yeniden konumlandı" dedi.
AK Parti Milletvekili Meryem Göka şunları söyledi:
Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız bize ilk turda %53'ü geçen bir oranda destek verdi. Katılım oranı olarak da bir rekor kırıldı. Hepsinden Allah razı olsun. Yine ikinci turda da şu ana kadar 1 milyonu aşkın oy kullanma ile vatandaşlarımız sandıklara koşuyor. Hem demokratik hakkını kullanmak ve Türkiye'nin gisdişatına yön vermek amacıyla bunun tarihi bir seçim olduğunu, bir dönüm noktası olduğunu vatandaşlarımızın hepsi görmüş durumda. Bu katkı bizim için inanılmaz değerli. Çünkü yurt dışında bu katkıyı vermek o kadarda kolay değil, çünkü ciddi bir mahalle baskısı ile karşılaşıyorlar.
"OYUNU GÖREN OYUNU VERMEYE GİDİYOR"
Belçikalı bakanın yaptığı açıklama üzüntü verici. Biz endişe duyuyoruz. Çünkü demokratik haklarını kullanmak bizim vatandaşlarımızın hakkıdır. Aslında bu ne kadar çaresiz olduklarının göstergesidir. Oyunu gören oyunu vermeye koşuyor.
Yurt dışı basını Kılıçdaroğlu'na "anti- Erdoğan" ismini takmış durumda. Hepsi de "Erdoğan gitmeli ve Kılıçdaroğlu gelmeli" açıklamalarını hiç kimseden çekinmeden yapıyorlar. 2013 yılında gezi parkı olayları sırasında Der Spigel dergisi 10 sayfalık Türkçe metin yayınlayarak gezi parkındakilere "eğilmeyin. bu direnişinize devam edin" demişti. 2013 yılı bizim IMF'e borcumuzu ödediğimiz ve bağımsızlık yolunda ilerlediğimiz bir dönemdi. Her seferinde seçim öncesi Batı basını bizimle ilgili bir dezanformasyon üretiyorlar.
"TÜRKİYE SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ ÖNCÜLÜĞÜNDE YENİDEN KONUMLANDI"
Türkiye sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde yeniden konumlandı. Batılı ülkeler bizimle asimetrik bir ilişki yürütmekten yana idiler. Cumhurbaşkanımızın lider diplomasi ve politikaları ile biz Türkiye'nin çıkarlarını önceledik. Artık takip eden değil, takip edilen bir ülke oldu. Bölgesel güç ve küresel aktör oldu. Gördüler ki Türkiye'ye yön çizmek sayın Cumhurbaşkanı liderliğinde mümkün değil. Bunlarda dolayı "anti Erdoğan ve Türkiye karşıtlığı" kampanyası başlattılar.
