Magazin

Özdil’den TRT Genel Müdürü'ne Netflix tepkisi! “AKP’li olmasından başka bir kariyeri olmayan…”

TRT Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Zahid Sobacı, geçtiğimiz günlerde yaptığı konuşmada TRT’nin 2023 yılında "Netflix'e alternatif uluslararası bir dijital platform" inşa edeceğini açıklamıştı.

Özdil’den TRT Genel Müdürü'ne Netflix tepkisi! “AKP’li olmasından başka bir kariyeri olmayan…”
11-05-2022 10:53

Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, TRT Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Zahid Sobacı’nın Stratcom Youth: Uluslararası Genç İletişimciler Forumu’nda yaptığı konuşmada, TRT’nin 2023 yılında Netflix'e alternatif uluslararası bir dijital platform inşa edeceğini, gençlik platformu kuracağını açıklamasına tepki gösterdi.

Yazısında Netflix’in kuruluşundan ve kurucusunun hayatından örnekler veren Yılmaz, “Akpli olmasından başka bir kariyeri olmayan Trt genel müdürümüz bakıyor bu Netflix'e… Ne var yani, bunu ben de yaparım diyor. Sonra hâlâ merak ediliyor, gençler niye Türkiye'den kaçıyor?” ifadelerini kullandı.

İşte Yılmaz Özdil'in ilgili köşe yazısı;

2023’te yerli ve milli Netflix yapçaz
Trt genel müdürümüz, 2023 yılında Netflix'e alternatif uluslararası bir dijital platform kuracağımızı müjdeledi.

Yerli ve milli Netflix yani.

Ne kolay değil mi?

Marc Randolph.

Nükleer fizikçi bir babanın oğluydu, biliminsanları ortamında büyüdü, internet çağının başlangıcını pazarlama teknikleri açısından fırsat olarak gördü, tüketiciye doğrudan ulaşabilmek için, insanların satın alma davranışlarını takip edebilmek için, bilgisayar yazılımları geliştirdi, 2.5 milyon dolarlık ilk yatırım finansmanını bizzat annesi verdi, Netflix'i kurdu, ilk ceo'su oldu.

Dedim ya, bilim atmosferinden, biliminsanlarından oluşan bir ailenin ferdiydi, büyük amcası Edward Bernays'di.

Edward Bernays, kısaca “PR” tabir edilen halkla ilişkiler kavramının, modern propaganda kavramının mucidiydi.

“Algı” efsanesiydi.

İkna psikoloji yöntemleriyle, insanların, toplumların, hatta devletlerin davranış biçimlerini şekillendiriyordu.

Mesela, kadınların sigara içmesini o sağladı.

Kadınların sigara içmesinin ayıp sayıldığı yıllarda, sigara şirketleri adına örtülü reklamlar yürüttü, kadınların elindeki sigaranın ateşini “özgürlük meşalesi” olarak kavramlaştırdı, kadın eğer özgürse, mutlaka sigara içmelidir fikrini zihinlere yerleştirdi.

Kadınları, eğer sigara içerlerse zayıf kalacaklarına, böylece güzel olacaklarına ikna etti iyi mi… Kadınların evlerine gelen misafirlerine sigara ikram etmesini, sosyal statü göstergesi haline getirdi.

Yumurta üreticileri ve domuz üreticileriyle anlaştı, Amerikan halkının kahvaltı alışkanlığını değiştirdi. O devreye girene kadar, mısır gevreğiyle, portakal suyuyla güne başlıyorlardı. Beş bin hekime mektup gönderdi, “vücudumuz gece enerji kaybediyor, sabah daha çok enerji alsak, daha iyi olmaz mı?” diye sordu. Bu mektuplara gelen cevapları gazetelere gönderdi, “doktorlar sabah kahvaltısını daha güçlü etmemizi öneriyor” diye makaleler yazdırdı. Böylece, Amerikan halkını hafif kahvaltı yerine, güçlü kahvaltı etme fikrine inandırdı.

Yumurta ve domuz pastırması satışları patlama yaptı.

Sadece özel şirketler için değil, Amerikan devleti adına, CIA adına çalışıyordu, Latin Amerika'da “psikolojik harp” yürüttü.

Guetemala'da, Amerikan muz şirketinin çıkarları için darbe yaptırdı.

Sahte haber ajansı kurdu, Amerikan medyasını bu sahte ajans üzerinden yalan haber bombardımanına tuttu, Amerikan halkını “Moskova'nın Guatemala üzerinden saldıracağı” palavrasına inandırdı, Guatemala'yı bombalayan CIA pilotlarını, hem Amerikan halkına, hem dünya kamuoyuna “özgürlük kahramanı” olarak gösterdi, askeri darbeyi “demokrasi” olarak gösterdi.

Halkla ilişkiler faaliyetiyle “muz cumhuriyeti” kurulabileceğini kanıtladı.

20'inci yüzyılın en etkili 100 biliminsanından biri seçildi.

Edward Bernays, psikanaliz'in kurucusu Sigmund Freud'un yeğeniydi… İnsan zihninde etkileşime giren id/ego/süperego katmanlarını modelleyen Sigmund Freud, büyük dayısıydı.

Aynı zamanda, Sigmund Freud'un eşi de, Bernays'in öz halasıydı.

Netflix filmini baştan seyredersek…

Freud birinci kuşak.

Bernays, ikinci kuşak.

Randolph, üçüncü kuşak.

Netflix vizyonunun arkasında işte böylesine derin, böylesine bilimsel, böylesine kültürel birikim var.

İnsan zihnine, davranış biçimlerine, tüketim alışkanlıklarına, iletişime, halkla ilişkilere dair, böylesine köklü bir miras var.

Arjantin'den Kenya'ya, Norveç'ten Irak'a, Hindistan'dan Avustralya'ya, Kuveyt'ten Japonya'ya, Malta'dan Endonezya'ya, 190 ülkeyi aynı ekrana baktıran, yılda 30 milyar dolar hasılat yapan Netflix'in temellerinde… İşte böylesine donanım, tecrübe, liyakat var.

E, vaziyet böyleyken…

Akpli olmasından başka bir kariyeri olmayan Trt genel müdürümüz bakıyor bu Netflix'e… Ne var yani, bunu ben de yaparım diyor.

Sonra hâlâ merak ediliyor, gençler niye Türkiye'den kaçıyor?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER