On bir şehri etkisi altına alan korkunç depremle ilgili arama-kurtarma faaliyetleri ve enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken yeni imar planlamaları da sürüyor. TOKİ öncülüğünde yürütülecek kapsamlı ıslah hamlesinde depremzedeler için depreme dayanıklı yeni model konutlar ön plana çıkıyor.
Bakan Kurum: Konutlar en sağlam zeminde yapılacak
Bu bağlamda Yüksek Mimar Serkan Duman'ın ve ekibinin hazırladığı 'Afetzedeler için Alternatif Bir Mesken Modeli' adlı proje gündeme geldi. AFAD'a sunulduğu öğrenilen bu proje 39 sayfadan oluşmakla beraber 'Sıkıştırma Toprak', 'Dökme Sistem', 'Ahşap Direkli Toprak-Hımış Sistemi', 'Kerpiç Tuğla Sistemi' ve 'CSEB Sistemi' gibi üretim teknikleri üzerinde yoğunlaşıyor.
GÖNÜLLÜ OLUNMASI HALİNDE BİR EVİN MALİYETİ 35 BİN TL!
Çalışmanın Türkiye'den ve dünyadan örneklerinin de anlatıldığı ve görsellerinin yer verildiği projede depremzedeler için alternatif model önerisinde bulunuldu. Haber 7'ye konuşan Yüksek Mimar Serkan Duman, gönüllülük esasıyla inşa edilmesi halinde 30 metrekarelik bir evin 35 bin TL'ye temin edilebileceğini aktardı.
Yani projenin dikkate alındığı bir çalışmada 100 tane meskenin 3,5 milyon TL'ye inşa edilebileceği öğrenildi. Bu meblağ, deprem sonrası tuzla buz olan Rönesans Rezidans'taki bir dairenin fiyatına tekabül ediyor.
Ham madde sıkıntısının olmayışı, bölge insanının kültür kodlarında 'toprak ev' metodunun yer alması, topraktan inşa edilmiş bir evin çevreye duyarlı oluşunu ve toprak evlerdeki enerji tasarrufunu vurgulayan Yüksek Mimar Duman, bu modelin sadece kısa vadeli değil uzun vadeli kullanımlarda da etkili olabileceğini aktardı.
AFAD'a sunulan "Afetzedeler için Alternatif Bir Mesken Modeli" başlıklı projenin sorumlusu Yüksek Mimar Serkan Duman, Haber 7'ye yaptığı özel açıklamada toprak ev girişimini kapsamlı bir şekilde ele alırken, bu alanda örnek teşkil edebilecek çalışmalarından bahsetti. İşte, Yüksek Mimar Duman'ın açıklamaları:
Aynı zamanda Yıldız Teknik Üniversitesi'nde doktora çalışmalarını sürdüren Yüksek Mimar Serkan Duman, toprak ev olgusunun kültürel kodlarımızdaki yerini şu sözlerle anlattı:
"Özellikle deprem bölgesi, toprak yapıların köylerde ve kırsal alanlarda yoğun olduğu yerler. Zaten bağı var oradaki insanların. Depremde evleri zarar gören insanların birçoğu köylerdeki kerpiçten yapılma evlere sığınmış vaziyette. Geçmişten gelen bir bağı var buradaki insanların. Aynı zamanda, buradan edineceğimiz tecrübeler bize gelecekte kendi evlerimizi yapma fırsatı sunacak."
AFAD'a sunduğu projenin çadır ve konteynere alternatif olma babında 'geçici' yerleşkeler olmadığını, genişletilmiş inşaat yöntemleriyle kalıcı hale getirebileceğini belirten Mimar Duman: "Şu an beni arasalar, 'Gel' deseler, giderim. 'Gönüllü olarak' yardımcı olabileceğimizi belirttik. Bu evleri biraz daha büyük tasarlarsak yaşam alanları haline gelebilir. Bunlar sadece geçici yerler değil, uzun vadeli tasarımlar da yapılabilir. Velev ki yıktınız, size moloz çıkartmaz... Tuğladan bir evi yıkmak tamamen israftır lakin burada kullanılan malzemeyle yeni yapıtlar inşa edilebilir" diye konuştu.
"ADAM-SAAT" HESABI
Projedeki beş inşaat tekniğinin tamamına hakim olduğunu, dünyanın farklı yerlerindeki çalışmalarla bu üretim aşamalarına yönelik edindiği tecrübeyi anlatan Duman, toprak evin gereksinim duyduğu insan gücünü aktardı:
"Çalışmada yedi kişilik bir ekibin yeterli olacağını öngörüyoruz. Bunu iki kişiyle de yapabilirsiniz ama size süreyi vermez. Buna inşaatta 'adam-saat' diyoruz. Bir evin yapımının adam-saati vardır. Biz orada dokuz günde yapılabilmesi için 'Yedi işçi' dedik."
"BETON DIŞINDAKİ DÜNYAYA AÇILMAMIZ LAZIM"
Betondan yapılma binaların afet bölgesinde 'moloz yığınına' dönüştüğünü ve bunun tasarruf edilemeyecek boyutta olduğunu söyleyen Yüksek Mimar, olası bir afette kerpiç evden sağ olarak çıkma ihtimalinin yüksekliğine ve buradaki malzemenin yeniden kullanılabilir oluşuna değindi:
"Her taraf betondan ötürü moloz yığınına dönüştü... Şimdi bunlar toprağa mı dökülecek, ne olacak? Ama kerpiç evde böyle bir durum yok. Ben yıkılmış bir kerpiç eve gitsem, oradaki kerpiçlerden yeni bir ev yapabilirim size. Lakin betondan bu tarz bir tasarrufun mümkünatı yok. Yarın bir gün 8,5 büyüklüğünde deprem olup olmayacağının bir garantisi yok. Depremde her bina yıkılabilir. Bu bir afettir. Peki biz ne yapacağız? Kolay müdahale edilebilen, yıkıldı mı insana kaçış imkanı tanıyabilecek, hiltilerle müdahale edilmeyecek yapılar inşa etmek... Bir de bu yapılar eğilse bile kolay kolay yıkılmıyor... Beton dışındaki dünyaya da açılmamız lazım..."
SIKIŞTIRMA TOPRAK SİSTEMİ
Bilinen en eski inşaat yöntemleri arasında yer alan 'Sıkıştırma Toprak Sistemi'nde temel, taş, tuğla veya beton ile hazırlanır. Duvar yapılırken kalıplar çakılır, uygun karışım kalıplara dökülür, havalı tokmak kompresör ile çalıştırılır ve karışım tokmaklanır.
Kalıplar söküldüğü andan itibaren duvar hazırdır. Çatıda ahşap kirişler üzerine tahta, taş yünü, tahta veya OSB, su yalıtımı ve metal örtü sırasıyla uygulanır. Beton ile de çatı uygulanabilir.
Bu sayede 30 metrekarelik bir meskenin inşaatı 7 işçinin çalışmasıyla 138 saat içerisinde sonuçlandırılabilir. Çalışanların gönüllü olması halinde maliyet 35 bin TL, ücretli olması durumunda 60 bin TL'ye temin edilebilir.
DÖKME SİSTEM
Dökme sistemde inşaat temeli taş, tuğla veya beton ile hazırlanır. Duvarda kalıpların içerisine hazırlanan toprak karışımı dökülür.
Sıcak havalarda 1 gün, soğuk havalarda 2-3 gün sonra kalıp sökülür. Çatı için ahşap kirişler üzerine tahta, taş yünü, tahta veya OSB, su yalıtımı ve metal örtü sırasıyla uygulanır.
Dökme sistemiyle inşa edilmiş bir konutun inşa süresi 7 kişinin çalışması halinde yaz koşullarında 9, kış mevsiminde 12 gündür. Maliyet ise tıpkı Sıkıştırma Toprak Sistemi metodunda olduğu gibi 60 bin TL tutarındadır. Evin büyüklüğüne bakılarak maliyette değişiklik yaşanabilir.
AHŞAP DİREKLİ TOPRAK - HIMIŞ SİSTEMİ
Ahşap direkli toprak veya halk arasında bilindiği haliyle hımış sisteminde temel taş, tuğla veya beton ile hazırlanır.
Duvar ahşap direklerin içerisine kerpiç tuğla, sıkıştırma toprak, kenevir, pirinç kabuğu, saman vb. organik atıklardan oluşan hafif, ısı yalıtımı kuvvetli dolgu malzemesi doldurularak oluşur.
Çatıda ahşap kirişler üzerine tahta, taş yünü, tahta veya OSB, su yalıtımı ve metal örtü sırasıyla uygulanır. Böyle bir meskenin maliyeti 70 bin TL'dir.
KERPİÇ TUĞLA SİSTEMİ
Tıpkı 'Sıkıştırma Toprak' gibi milattan önceki dönemlere kadar uzanan 'Kerpiç Tuğla Sistemi', bilinen en eski inşaat teknikleri arasındadır. Burada temel taş, tuğla veya beton ile hazırlanır. Duvar kerpiç tuğlaların harcı hazırlanır. Tuğla haline getirilip kurumaya bırakılır.
Bu süreç duvar üretiminden bağımsız olarak ilerler. Duvar ise kerpiçlerin dizilmesiyle meydana getirilir aralara ahşap hatıl atılır.
En son duvarlar metal örgü ile bağlanır. Çatı yapımında ahşap kirişler üzerine tahta, taş yünü, tahta veya OSB, su yalıtımı ve metal örtü sırasıyla uygulanır. 2 usta 7 işçinin çalışacağı bu minvalde bir yapımın inşa süresi 10 gündür. Maliyeti ise 60 bin TL tutarındadır.
CSEB SİSTEMİ
CSEB sisteminde temel taş, tuğla, CSEB veya betonla hazırlanır. CSEB makinesinden elde edilen tuğlalar dizilir ve duvar oluşturulur. Çatıda ahşap kirişler üzerine tahta, taş yünü, tahta veya OSB, su yalıtımı ve metal örtü sırasıyla uygulanır.
2 usta ve 7 işçinin yer aldığı bir CSEB şantiyesi 10 gün içerisinde tamamlanabilir. Bu inşaatın maliyeti gönüllülük esasıyla yapıldığı takdirde 35 bin TL, gönüllü olunmadığı halde 60 bin TL'dir.