Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) ve Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, ekim ayına ilişkin TÜİK Konut Satış İstatistiklerine dair yazılı bir değerlendirme paylaştı.
Elmas, geçen ay, 2021'in aynı dönemine göre konut satışlarının yüzde 25,3 azalışla 102 bin 660 adet olarak gerçekleştiğini anımsattı.
Konut satışlarının son 4 aydır düştüğünü ve bu düşüşte kredi tahsisindeki sıkıntıların etkili olduğunu anlatan Elmas, şu açıklamalarda bulundu:
"Temmuzdan itibaren konut kredi kısıtlaması ve ağustos ayından beri fiilen konut kredisinin aşırı kısıtlanması ile ipotekli satışlar tarihin düşük rakamlarına erişti. Konut fiyatlarının yükselişini önlemeye dönük alınan kararlar, konut üretimini de olumsuz etkilemektedir. 2022 yılı hem ipotekli satışlarda hem de üreticiden birinci el satışlarda rekor seviyede düşük bir yıl olarak kapanmaya aday görünmektedir.
"KREDİ KISITLAMALARI KONUT ÜRETİMİNİ ZORLAŞTIRIYOR"
Türkiye'de konut üretimini zorlaştıran kredi kısıtlamaları üreticiden birinci el satışlar için acilen kaldırılmalı ve 15 yıl vadeli düşük maliyetli konut kredisi uygulaması kamu bankalarımız ve kamu katılım bankalarımız tarafından etkin hale getirilmelidir."
Altan Elmas, konut üretiminde ipotekli satışların üreticilerin nakit akışını doğrudan etkilediğini, bunun kısılmasının üretimi yavaşlattığını belirterek, yavaşlayan üretimin konutta arz sorununu daha da derinleştirme riskini beraberinde getirdiğini ve fiyatlarının daha da yükselmesine zemin hazırladığını bildirdi.
"KALICI BİR KONUT EDİNDİRME MODELİNE İHTİYAÇ VAR"
Gençlerin, orta gelir grubunun, çalışan sabit gelirlilerin konuta erişimini sağlayacak kalıcı bir "konut edindirme modeline" ihtiyacı olduğunu vurgulayan Elmas, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kamu bankalarımız topladıkları mevduatın yaklaşık yüzde 7'sini konut kredisi olarak kullandırırken özel bankalarımız sadece yüzde 2'sini kullandırmaktadır. Ülkemizin ihtiyacı olan yıllık 800 bin konut üretebilmesi ve gençlerimizin konut alımına erişebilmesi için toplanan mevduatın en az yüzde 9'unun erişilebilir konut kredisi olarak kullandırılması gerekmektedir. Bu, ülke ve sektör büyümesinin, istihdam ve ihtiyacı karşılayacak konut üretiminin sürdürülebilir makul seviyelerde devam edebilmesi için çok önemli bir faktördür. 8,5 trilyon liralık mevduatın içinde konut kredi stoku sadece 350 milyar TL olup, yüzde 4 mertebesindedir. Mevcut durum devam ettiği takdirde konut satışları ve üretimi düşmeye devam edecektir."