Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun; “Darbe teknolojisinin anti demokratik uygulamaları; kirli dezenformasyon kampanyaları, yalan kampanyaları eşliğindedir. Maalesef bunun bir örneğine daha dün akşam şahit olduk. Sömürgecilerin ve onların yerli işbirlikçilerinin, terör örgütlerinin gücü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yetmez” dedi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye-Afrika Medya Zirvesi” başladı. Bakırköy’de bir otelde düzenlenen ve iki gün sürecek zirvenin açılışı programına İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Afrika ülkelerinden diplomatlar ile kamu kurumlarının yöneticileri, medya temsilcileri akademisyenler, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler katıldı.
Türk ve Afrikalı medya mensupları arasında işbirliği ve eşgüdümün güçlendirilmesini, tecrübe paylaşımına gidilmesini ve ortaklık perspektifinin geliştirilmesini amaçlayan zirvede gazeteciliğin pandemi sonrası karşı karşıya olduğu zorluklar ve “dijital kuşatma” gibi sınamalar ile medya sektöründe cinsiyet eşitliğine dair oturumlar düzenlenecek.
Türk ve Afrikalı gazetecilerin, küresel medyanın Afrika perspektifini de ele alınacağı programda, uluslararası düzene dair değerlendirmeler paylaşılacak. Söz konusu programın Afrika medyasında Türkiye’ye dair farkındalığı artırması ve Türkiye’nin medya ve iletişim alanında Afrika ülkeleriyle işbirliğini güçlendirmesi bekleniyor.
Türkiye-Afrika Medya Zirvesi’nin açılış konuşmasını Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun yaptı.
Dezenformasyonun Türkiye’yi etkilediği kadar Afrika’yı da çok olumsuz etkilediğini anlatan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun “Dezenformasyon ve yalan endüstrisi dünya üzerinde demokrasilerin en büyük düşmanıdır. Ne yazık ki bugün Türkiye’de dünya üzerinde sistematik yalan ve dezenformasyona en fazla maruz kalan ülke konumundadır. Bunun nedeni ülkenin son yirmi yılda cumhurbaşkanımızın liderliğinde kalkınma devrimi ve atılımıdır. Eğer bu kalkınma devrimi ve atılımı olmasaydı bugüne bugün itibariyle Türkiye uluslararası alanda bu denli yoğun bir dezenformasyona ve yalan endüstrisinin sistematik karalama kampanyalarına muhatap olmayacaktı. Türkiye dış politika ve ekonomi başta olmak üzere bütün alanlarda kendi ad ve hesabına hareket eden bir ülkedir. Bunu engellemek adına son yirmi yılda bir çok ötücü şerli hain girişimde bulundu” şeklinde konuştu. “Yalan ve dezenformasyonun bir örneğine dün akşam şahit olduk”
Dün akşam CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sosyal medya hesabı üzerinde yaptığı açıklamaya da değinen Fahrettin Altun, “Darbe teknolojisinin anti demokratik uygulamaları her türlüsü; kirli dezenformasyon kampanyaları, yalan kampanyaları eşliğindedir. Maalesef bunun bir örneğine daha dün akşam şahit olduk. Cumhurbaşkanımıza yönelik iftira ve yalanlarla karşılaştık. Dün gerekli cevaplar verildi fakat ben bu toplantı vesilesiyle de şunu burada açık ve net vurgulamak istiyorum. Sömürgecilerin ve onların yerli işbirlikçilerinin terör örgütlerinin gücü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yetmez” diye konuştu.
Üç beş şirketin yaptığı sansürünün adının demokrasi olduğunu belirten Altun, “Bugün bir bakıyorsunuz internet ortamında büyük şirketler tarafından uygulanan sansürün adı demokrasiyi korumak oluyor. Merkezi Amerika’da olan üç-beş şirket dünyanın dört bir yanındaki insanlara bir takım kurallar, kaideler, kriterler dayatabiliyor. Katılımcı olmayan, şeffaf olamayan kural ve kriterler de insanlığın çıkarı olamayacak bir şekilde belirlenip tanımlanıyor. Diğer yandan her türlü tezvirat, hakaret ve dahi terör propagandası birilerinin işine geldiği için ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendiriliyor” dedi. “Sosyal medya platformları terör örgütü propagandası yapmayı bıraksın”
Sosyal medya şirketlerine seslenen ve terör örgütlerinin propagandasının terk edilmesi gerektiğini anlatan Altun, “Buradan bir kere daha uluslararası sosyal medya şirketlerine açık ve net bir şekilde sesleniyoruz. Terör örgütlerine zemin hazırlamaktan vazgeçin. Terör küresel bir sorundur. Terör bir ülkenin, bir bölgenin sorunu değildir. Terör küresel bir meseledir ve dünyanın her yeri için tehdittir. Dolayısıyla bugün bir takım küçük çıkarlar adına terörü büyütmeye çalışanlar, teröre destek vermeye çalışanlar, terörle bazı ülkeleri batı dışı dünyayı tehdit etmeye çalışanlar sosyal medya şirketleri aracılığıyla onlara propaganda imkanı sağlıyorlar. Buradan bu sosyal medya şirketlerine açık ve net bir şekilde çağrıda bulunuyorum. DEAŞ’tan PKK’ya FETÖ’ye dünyanın farklı bölgelerinde faaliyet gösteren terör örgütlerine payanda olmayın onlara propaganda imkanı sağlamaktan vazgeçin” diye anlattı.
Konuşmanın ardından Altun ve katılımcılar birlikte toplu fotoğraf çektirdi.