Gazze'de görev yapan Filistinli kadın gazeteciler, Dünya Kadınlar Günü'nde diğer meslektaşları gibi kutlamak yerine kayıp, yıkım, açlık, susuzluk ve soykırımı belgelemeyi tercih ediyor. İsrail'in Filistinli kadınlara yönelik en kanlı yılı olarak nitelendirilen bu yıl, Gazze'deki kadın gazeteciler için de ağır geçiyor. Kadın gazeteciler, yaşanan dramı gözler önüne sererken kendileri de bu dramın içinde yer alıyor.
Gazze'de yaşanan savaş sürecinde büyük zorluklarla karşı karşıya kalan gazeteciler, ailelerinden uzakta, sevdiklerini kaybederek, açlık ve susuzlukla mücadele ediyorlar. İsrail'in savaş politikaları, Filistinli kadınları evlerinden ediyor, sevdiklerini kaybettiriyor ve temel haklarından mahrum bırakıyor. Filistinli kadın gazeteci Hind el-Hudari, savaşın etkilerini hem fiziksel hem de psikolojik olarak derinden hissettiklerini belirtiyor.
Gazze'deki tüm kadınların İsrail ordusunun ihlallerine maruz kaldığını vurgulayan Hudari, Dünya Kadınlar Günü'nde seslerinin duyulmasını ve çektikleri acıların dünya tarafından fark edilmesini diliyor. Bir diğer gazeteci Dua el-Baz ise kamerasıyla savaşı ve katliamları belgeleyerek, Gazze'de yaşanan acıyı dünyaya duyurmaya devam ediyor.
İsrail'in hedefindeki aileler ve özellikle kadınlar üzerindeki baskıyı gözler önüne seren el-Baz, gerçekleri göstermek adına büyük bir çaba sarf ettiklerini belirtiyor.
Dünya Kadınlar Günü'nde, Gazze'de yaşanan acıları ve mücadeleyi anlatan gazeteciler, yaşadıkları zorluklara rağmen cesurca görevlerini sürdürmeye devam ediyorlar. İsrail'in saldırılarına rağmen hayatta kalan ve yaşananları dünyaya duyuran bu kadınlar, umutlarını koruyarak direniyorlar.
