Yıllar önceydi, Gaziantep Bakırcılar çarşısında, çekiçle ritim tutmuştun koca İbrik’i işlerken.
Gaziantep Bakırcılar Çarşısı!
Affet be usta !
İsmini unuttum!
Bakır ibriği çekiç darbeleriyle işlerken ritim tutmuştun.
Kendinden geçmiş bir duygu ile.
İçeri usulce girdim, dakikalarca
Hayranlıkla hem sanatına, hem fotoğraf çekmek için alacağım iznin hesabını yaparak
Ve sen birden döndün,
O yüzündeki babacan tebessüm hala gözlerimin önünde,
Sevdim seni çek demiştin.
Sessiz bir davranış iletişimiydi bu.
Hayranlığımı fark etmiş, izinsiz çekmemiştim
Ve senin hoşuna gitmişti.
Birkaç kare çektim!
Sonra sohbet etmiştik.
İzin alamadan işyerine dalan ve fotoğraf çekenlere tepkiliyim demiştin.