Tolstoy, CHP, Umut Yılmaz ve OSB…

Tolstoy, CHP, Umut Yılmaz ve OSB…

Tolstoy’un dediği gibi “Biz hem kurtların doymasını, hem de koyunların sağ kalmasını istiyoruz” gibi bir dönem yaşıyoruz.

Teyide muhtaç bir bilgi olsa da, mahkemede verilen bir tanık ifadesinde şaibeli kurultayda para karşılığı oy veren il delegeleri içinde Gaziantep’in adının da geçmesi, üzerinde ciddi manada durulması gereken bir konu.

İfadeyi veren Hamit Karaaslan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaybettiği Özgür Özel’in kazandığı kurultay için bakın ne demiş;

CHP’de Özgür Özel’in genel başkan seçildiği 38. Kurultay’daki şaibe tartışmaları devam ederken İzmir kurultay delegesi Hatip Karaaslan, Ankara 42’nci Asliye Ceza Mahkemesi’ne dava açtı. Tanık olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na bizzat başvurup ifade veren Hatip Karaaslan, “Duyduğuma göre Şanlıurfa CHP il teşkilatı delegelerinin tamamı, Gaziantep , Mardin, Ağrı, Konya, Niğde, Muğla ve İzmir’in bir kısım delegelerinin para ve bazı menfaatler karşılığında fikir değiştirerek Özgür Özel’e destek olduklarını öğrendim.”diye ifade vermiş.

Hatırlıyorum…

CHP’ni mezhep merkezli gören ve yöneten örğüt demirbaşları Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanmasını ve mezhep vesayetinin devam ettirilmesinden yanaydı.

Yenilik isteyen kesim ise bunların içinde şu anki il başkanı Reis Reisoğlu’da vardı, değişimden yana tavrımı koyup, yenilik isteyenlerdendi.

Birde Tolstoy’un dediği gibi hem kurtların doymasını, hem de koyunların sağ kalmasını isteyen bir kesim vardı. 

Tanık ifadesinde menfaat karşılığında oylarını Özel’e verenlerin bunlar olduğunu, kurultayın şaibeli olduğunu yüksek sesle konuşanların da başkaları olmadığını düşünüyorum..

Her dönem kıymetli olduklarının anlaşılması için sürekli kriz ve kaos olmalı.

Yoksa o kriz yaratılmalı…

Gaziantep örğütünden de şaibeye rant karşılığı bulaşanların tespiti yapılır mı bilmiyorum ama temiz siyaset söylemi yapanların önce kendi evlerinin önünü temizlemeleri gerekiyor.

Umut Yılmaz ve beklenen anket!..

Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz geçtiğimiz hafta içinde Kent Medya Grubu’nda bizleri ziyaret etti.

Geçiken bir buluşmaydı ama çok samimi geçti.

Gemisini Kış ın  ortasında okyanusa çıkaran kaptan misali sürekli dalgalarla mücadele ederek ilerliyor.

Hataları da var elbette, hataya sürükleyen akıl hocaları olduğu gibi.

Haksızlık yapılan yönleri de var.

Bir yılını doldurmasına bir ay gibi süre kaldı.

Elde var kriz…

Elde var ekonomik kriz..

Elde var parti içi çekişmeler.

Elde var çözülmesi gereken bir sürü problem…

Elde var iktidara karşı belediye kazanmış henüz muktedir olamamış bir başkan.

Elde var mücadele…

Elde var Umut…

Durumunu sordum, nasıl gidiyor dedim.

Siyaset sandığımdan daha zormuş diyerek başladı.

Maddi açıdan yaşanan sıkıntıları, ödemelerde yaşadığı zorlanmaları, bakanlıklarda bekleyen projelerini, randevu taleplerinin geri çevrildiğini anlatı.

Mevsim kış gemi okyanusta..

Bunlar bu havada olması doğal olarak beklenen şeyler.

Ona rağmen halkın talep ve ihtiyaçlarını karşılamada, hizmetleri sunmada, belediyenin yapması gereken herşeyi yapma da başarılı bir şekilde yollarına devam ettiklerini söyledi.

Bu kadar sıkıntıya, parti içi muhalefete rağmen durumunuzu iyi görüyorsunuz o zaman dedim.

Ben değil anketler de aynı şeyi söylüyor diyerek devam etti; Benim açıklamam doğru olmaz, Genel merkezimizin yaptırdığı bir ankette bırakın Şehitkamil’i Büyükşehir’de bile çok ciddi bir yerdeyiz dedi.

Şehitkamil tamam, isminin Büyükşehlr’de bile çok iyi bir noktada olduğunu belirtti.

Oranları CHP Genel Merkezi açıklayacakmış, ne nedir, ne değildir hep birlikte göreceğiz!..

Çok şey konuştuk, diğerleri iyi kötü milletin bildiği tekrar edilen şeyler olacaktır.

Ben KKTC vatandaşı olduğunu da öğrendim Umut Yılmaz başkanın.

Annesi hanımefendi KKTC’li. Güzelyurt ile Şehitkamil Kardeş belediye. Babası merhum Ahmet Yılmaz döneminde yapılmış prorokol.

Yeni projeleri var.

Biri ilçeye adını veren Şehitkamil’in kardeşi merhum Kemal Dilek amcanın vasiyetiydi. 

Kendisine ilettim. 

Memnuniyetle yapacağım dedi. Hatta başlamış bile projeye.

Olgusu ve algısyla bir yılı geride bırakıyor Umut Yılmaz başkan.

Başarılı mı?

Başarısız mı?…

Ne evet ne hayır…

Ama halen çok kararlı ve heyecanlı…

OSB’nin tansiyonu ne olacak!..

İşçi eylemleri başlayınca Gaziantep Valimiz Kemal Çeber güvenlik sebebiyle gösteri ve yürüyüşleri 27 Şubat tarihine kadar yasakladı.

Baştan söyleyeyim, İşçilerin haklarını fazlasıyla almasını istiyorum.

İşçi hakları üzerinden işveren üzerinde tahakküm yaratmak, vesayet kurmak isteyenlere ise müsade edilmemesi gerektiğini tekrar ediyorum.

Amacı işçi hakkı olmayan ancak işçi hakları üzerinden kendisine alan açmaya çalışan her kim olursa olsun bu şehrin nizam ve intizamına zarar vermemelidir.

Tolstoy'un ifade ettiği gibi, bu kavga ve eylemler ne kurtları doyurur ne de kuzuları sağ bırakır. İşçi eylemlerinde konuşanlar ile onlara cevap veren patron yancıları, aklınız fukara diliniz ukala olmasın.

Empati denen bişey var.

Az’ın ne kadar çok olduğunu “yok” iyi bilir.

Yok odaklı alğınızı var odaklı olguya çevirirseniz bu işi çözersiniz.

Bu işte kazanan veya kaybeden diye bir taraf olmaz.

Olursa bu işin sadece mağdur tarafı olur.

O da işçi olur..

Bu işin mağduru Gaziantep olur…

Kalın sağlıcakla.

Arif Kurt/ Gaziantep

17 Şubat 2025 / 03.00