Advert

Kara delik değil, tren tüneli…

Kara delik değil, tren tüneli…

Bilmediğin bir yere gidersen, önce tanımaya ve anlamaya çalışırsın.

Bilmediğin insanlarla bir araya gelirsen, onları da tanımaya, anlamaya çalışırsın.

Bu, son derece normal bir davranıştır.

Tanımadan, bilmeden, anlamadan bir olaya dâhil olursan; sonuçlarını önceden tahmin etme şansın olmaz.

Artık şansına ne çıkarsa…

Tıpkı avcılığı öğrenmek isteyen kişilerin Temel ile yaşadığı meşhur hikâyede olduğu gibi.

Hikâye şudur:

Temel, avcılık eğitimi veren bir öğretmendir. 50 kişilik grubuyla birlikte ormana giderler.

Küçük bir delik görür Temel.

“Yatın ve nişan alın” der.

“Bu bir tavşan yuvasıdır.”

Tavşan çıkar, vurulur.

Biraz ileride daha büyük bir delik görürler.

Temel yine emir verir:

“Bu bir tilki yuvasıdır.”

Tilki çıkar, o da vurulur.

Daha ileride daha büyük bir in görürler.

Temel bu kez,

“Bu bir ayı ini” der.

Ayı da vurulur.

En sonunda çok daha büyük bir delik görürler.

Temel,

“Ben de bu kadar büyüğüne ilk defa denk geliyorum” der.

Herkes yere yatar, nişan alır.

Ertesi gün gazeteler şu manşetle çıkar:

“50 avcı trenin altında kalarak can verdi…”

Tavşan yuvasını, tilki yuvasını, ayı inini bilen Temel ve ekibi; tüneli tanıyamamış, trenin altında kalmıştır.

Anlamaya ve öğrenmeye çalışmadan, kafana göre iş yaparsan olacağı budur.

Terörsüz Türkiye meselesini destekliyorum.

Ama anlamak ve öğrenmek istiyorum.

Medya üzerinden, siyasi aktörler üzerinden süreci takip etmeye çalışıyorum.

Ne olacağını, ne yaşandığını anlamaya çalışıyorum.

Ancak net, açık ve belirli bir tablo hâlâ yok.

Ortada ortak bir temenni var:

Analar ağlamasın, Türkiye terör belasından kurtulsun.

İmralı’ya gidip gelmeler…

Meclis’te müzakereler…

STK’ların dinlenmesi…

Akademisyenlerden görüşler alınması…

Partilerin hazırladığı raporlar…

Peki bu raporlarda ne var?

Bilmiyoruz.

Raporda yazılanların, ortaya çıkan taleplerin kimler tarafından dillendirildiğini biliyoruz.

Ancak talep edenlerin, yasayı çıkaracak olanlara karşı daha dikkatli ve sorumlu bir dil kullanması gerekirken;

“Bunları yapmazsanız…” diye başlayan kirli, edepsiz ve tehditkâr cümleler kuruluyor.

Bese Hozat adlı teröristin,

“Suç işleyenler af ister. Biz suç işlemedik”

gibi pervasız laflar etmesi buna örnektir.

Suriye’de İsrail rahat durmuyor.

Dürzileri ve YPG’yi kullanarak bölgeyi karıştırmaya, “Davut Koridoru” hayaline ulaşmaya çalışıyor.

Biz ise YPG’nin, Suriye’deki yeni yönetime entegre olmasını öngören 10 Mart mutabakatına uymasını hatırlatıyoruz.

Ama dinlemiyorlar.

Zaman kazanmaya çalışıyorlar.

Biz peki neyi bekliyoruz?

Askerî hareketlilik ve sevkiyatlar yapıldı, yapılıyor.

Ama hâlâ bekliyoruz.

Neyi?

Oradaki “kara deliğin” ne olduğunu mu bilmiyoruz yoksa?

Yoksa bu kara delik, tren tüneli çıkarsa diye mi endişe ediyoruz?

Öngörüsü olanların, strateji belirleyenlerin ajandasında ne var?

İçeride yürütülen Terörsüz Türkiye süreciyle, Suriye’deki YPG varlığını birbirine bağlayan bir hesap mı yapılıyor?

PKK’ya silah bırakma çağrısı yapıldı.

Bu çağrı YPG ve SDG’yi de kapsıyor.

Hatta Suriye rejimine katılmaları için imkân bile sunuldu.

Peki YPG ne yaptı?

Ne kendini feshetti,

ne de Suriye Savunma Bakanlığı’na katılmayı kabul etti.

YPG’nin neyi beklediğini, neyi planladığını bilmeyen kaldı mı?

Kalmadı.

Buna “müsaade etmem” diyen taraflar neyi bekliyor?

Müdahale edecekseniz edin.

İkna edecekseniz ikna edin.

Ama edepsizce konuşup milletin canını sıkan kimliksizlere fırsat vermeyin.

Eğer Suriye’deki vekil güç YPG’nin patronu ABD, dolaylı olarak da İsrail ise;

politikayı buna göre geliştirin.

Trump ile belki de hiç olmadığımız kadar iyi bir dönemden geçiyoruz.

Ama eğer işin uzamasında Trump’ın bile gücünün yetmediği, İsrail’in uşağı derin ABD unsurları varsa;

o zaman bu işi başka türlü çözün.

Aralık ayının önemli olduğunu söylemiştim.

Arada kalan fikirleri şansa bırakmadan, işimize bakalım.

Suriye bizim için kara delik değildir.

Tren tüneli değildir.

Tavşan yuvası bile değildir.

Terörsüz Türkiye projesi şarttır.

Destekliyorum.

Ama Suriye’deki düğüm çözülmeden, Terörsüz Türkiye projesinin başarıya ulaşması da mümkün değildir.

Bunu biliyorum.

YPG’ye ve Dürzilere “devlet hayali” kurduran İsrail’in;

kara deliğe yatmış, avını beklerken trenin altında kalacağı günleri de

yakın zamanda göreceğimizi umut ediyorum.

Kalın sağlıcakla,

Arif Kurt/ İzmir 

21 Aralık 2025

gaziantep haberleri için doğru bilgiyi sunan haber sitesi kenthaber ile gaziantep haber alanında en doğru bilgiye ulaşın. gaziantep son dakika için bizi keşfedin. google