Kültür

Klazomenai'deki 2 bin 600 yıllık sunu kapları müzede görücüye çıktı

İzmir'in Urla ilçesindeki kazılar sırasında bulunan, Antik Çağ'da tanrılara sunulan özel figürlü kaplar, 2 bin 600 yıl öncesine ışık tutuyor.

Klazomenai'deki 2 bin 600 yıllık sunu kapları müzede görücüye çıktı
10-10-2021 14:17
İzmir

"Göremediklerinizi Göreceksiniz Projesi" kapsamında bir ay süreyle çok nadir eserleri ziyaretçileriyle buluşturan İzmir Arkeoloji Müzesi'nin ekim ayı konuğu "kutsal sunu kapları" oldu.

Klazomenai Antik Kenti çevresindeki kazılar sırasında toplu mezarlar olarak da adlandırılan bir nekropol alanında 2014 yılında bulunan milattan önce 600'lü yıllara tarihlenen 4 eser, müzenin hazine odasındaki yerini aldı.

Yunan nehir tanrısı Achelous'u betimleyen, boğa, kuş ve çanak şekli verilen kapların, 2 bin 600 yıl önce Urla ve çevresinde yaşayanlar tarafından tanrılara adanarak mezarlara gömüldüğü bilgisi kaynaklarda yer alıyor.

Achelous başı

Müze Müdürü Hünkar Keser, AA muhabirine, İzmir genelinde 200'e yakın sondaj kazısı yaptıklarını, taşınır ve tanışmaz kültür varlığına rastlanması durumunda bu alanlarda kurtarma kazısı gerçekleştirdiklerini söyledi.

Kurtarma kazılarında benzersiz eserlere rastladıklarını ifade eden Keser, Urla'daki Klazomenai kazısından da pişmiş topraktan yapılmış çok özel figürlere sahip eserlerin çıkarıldığını belirtti.

Keser, eserlerden ilkinin boynuzlu ve sakallı erkek başı şeklinde biçimlendirilmiş bir parfüm ya da yağ şişesi olduğuna dikkati çekerek, eserin kalkık kaşlar, yayvan ağız ve gülümsemesiyle Yunan nehir tanrısı Achelous'u betimlediğini kaydetti.

Bereketi simgeleyen Achelous'un, nehir tanrılarının başı olduğuna dair Antik Çağ'da güçlü bir inanç bulunduğuna işaret eden Keser, Anadolu'daki sanatçıların da bu tanrı için eserler vermiş olduğunu aktardı.

Boğa ritonu ve diğerleri

Keser, mezarlardan çıkan bir diğer önemli eserin de tanrılara içki sunmakta kullanılan boğa formunda biçimlendirilmiş riton (Kutsal sayılan sunu kabı) olduğunu dile getirerek, "Boğa figürü neolitik dönemden geç antik döneme kadar kesintisiz şekilde en çok kullanılan figürlerden biri olmuştur. Neolitik Dönem'de Çatalhöyük evlerinin duvarlarından, Kalkolitik Dönem'in ve Asur Ticaret Kolonileri Çağı'nın kült kaplarının üzerine kadar her yerde ve her dönemde gördüğümüz boğa figürüne kazılarımızda da rastladık." diye konuştu.

Müzede ekim ayında sergilenen diğer iki eserin de kuş formundaki heykelcik ve çanak şeklindeki sunu kabı olduğunu dile getiren Keser, şöyle konuştu:

"Nekropolden elde edilen bu tip eserler kullanım için değil, sunu amaçlıdır. Ölü hediyesi olarak ölen kişinin yanına gömülmüştür. Antik dünyada tanrılara hizmet etmek, sunu yapmak adettendi. Bu kaplarla da tanrılarına içki sunmak ve onların takdirini kazanmak istediler."

Hünkar Keser, İzmir'deki kazılarda ele geçirilen eserlerin her birinin çok özel olduğunu ve tarihe ışık tuttuğunu kaydetti.

"Göremediklerinizi Göreceksiniz Projesi" kapsamında temmuz ayında gladyatörler ile sporcuların vücutlarını yağ ve kumdan temizlemek için kullanılan kazıma aleti "strigilis", ağustosta peri heykelcikleri, eylülde ise Mısır'dan getirilmiş Uşabti heykelcikleri İzmir Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmişti.

Projeyle Ocak 2022'ye kadar her ay, kazılarda çıkarılan nadide eserlerin müzede ziyaretçilerin beğenisine sunulması planlanıyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER