Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hamdi Alkan, Tuşba ilçesinde meydana gelen depremin deformasyonun sürdüğünü belirterek, "Önümüzdeki 10 yıl içinde orta büyüklükte bir deprem beklentisinin göz ardı edilmemesi gerektiğini gösteriyor" dedi.
Van’ın Tuşba ilçesine bağlı Derebey Mahallesi merkezli 4.6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. AFAD’ın verilerine göre sarsıntı dün saat 22.17’de, yerin 6.11 kilometre derinliğinde kaydedildi. Deprem Van merkez başta olmak üzere çevre ilçelerde de hissedildi. Depremle ilgili değerlendirmelerde bulunan Van Van YYÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hamdi Alkan, depremin derinliği ve odak mekanizmasının önemli işaretler verdiğini belirtti. Farklı kurumların çözümlerine göre depremin 13-17 kilometre derinlikler arasında hesaplandığını ifade ederek, bu özelliklerin bölgedeki tektonik sıkışmanın ve deformasyonun devam ettiğini söyledi. Doç. Dr. Alkan, "Bu derinlik ve mekanizma bize bölgenin hâlâ stres biriktirdiğini, kuzey-güney yönlü sıkışmanın sürdüğünü gösteriyor. Bu nedenle önümüzdeki 10 yıl içinde orta büyüklükte bir deprem beklentisi göz ardı edilmemelidir" diye konuştu. "Beklenti içinde olunan bir bölgede yaşanmış olması dikkat çekiyor"
Şehir merkezine yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta gerçekleşen bu depremin, küçük-orta büyüklükte sınıflandırılabilecek bir sarsıntı olarak değerlendirildiğini ifade eden Alkan, "Depremin odak mekanizması ve moment tensörü çözümlerine baktığımızda, dikkat edilmesi gereken iki önemli nokta ortaya çıkıyor. İlki, depremin doğrultu atımlı bir mekanizmaya sahip olması; ikincisi ise normalden daha derin bir odakta meydana gelmesi. Andilli, AFAD, NEIC, USGS ve EMSC gibi farklı kuruluşların çözümlerine bakıldığında, deprem derinliklerinin 13-17 kilometre arasında hesaplandığı görülüyor. Her ne kadar bu deprem küçük ölçekte olsa da verdiği işaretler bakımından önemli. Van Gölü’nün doğusunda, Van’ın hemen kuzeyinde olması nedeniyle beklenti içinde olunan bir bölgede yaşanmış olması dikkat çekiyor. Bölgenin genel tektoniği incelendiğinde, kuzey-güney yönlü bir bindirme sistemi ve bölgede hâkim olan sıkışma hareketi mevcut. Ayrıca, doğudan Hoy civarından Van il merkezine kadar uzanan çok sayıda fay ve fay zonu bulunuyor. Zaman zaman orta ve orta-büyük depremler üretebilen bu fay hatlarıyla ilişkili bir aktivite olabileceği değerlendiriliyor" şeklinde konuştu. "Uygun yapılaşma konusunda önlemlerin alınması büyük önem taşıyor"
Depremin konumuna bakıldığında MTA’nın aktif fay haritasında herhangi bir fayın üzerinde görünmemesine rağmen bu bölgede sıkışma, deformasyon ve stres birikiminin devam ettiğinin anlaşıldığına dikkat çeken Alkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu durum, bölgenin deprem potansiyelinin sürdüğüne işaret ediyor ve dikkatli olunması gerektiğini gösteriyor. Son bir ayın deprem aktivitesine bakıldığında, ana şokun çevresinde kuzeydoğu-güneybatı yönlü küçük depremlerin yoğunlaştığı görülüyor. Depremin özellikle Tuşba ve İpekyolu’nun kuzeyinde (İskele Mahallesi civar) daha fazla hissedilmesinin nedeni ise bölgedeki göl çökelleri, kalın alüvyonlar ve yumuşak zeminlerin deprem enerjisini büyüterek yüzeye iletmesi. Bu tür jeolojik birimler, deprem dalgalarının süresinin ve şiddetinin artmasına neden oluyor. Vatandaşların depremin beklenenden daha uzun sürdüğünü hissetmesinin temel nedeni bu zemin özellikleri. Bu nedenle bölgede yapı güvenliği ve zemin şartlarına uygun yapılaşma konusunda önlemlerin alınması büyük önem taşıyor."