NYT’nin analizinde, Nisan ayında İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin önemli bir uyarı niteliği taşıdığına dikkat çekildi. Mevcut sismik hareketliliğin devam etmesi halinde, büyük bir kırılmanın Marmara Denizi’nin güneyinde yaşanabileceği ifade edildi.
Gazeteye konuşan University College London’dan sismolog Stephen Hicks, İstanbul’un jeolojik konumuna dikkat çekerek,“İstanbul adeta nişan alınmış durumda” değerlendirmesinde bulundu.
Naci Görür: “Cumhuriyet döneminde de er ya da geç olacak”
NYT analizinin ardından sosyal medya hesabından açıklama yapan Prof. Dr. Naci Görür, Marmara Denizi’nde tarih boyunca çok sayıda büyük depremin yaşandığını hatırlattı. Bizans ve Osmanlı dönemlerinde de yıkıcı depremler olduğunu vurgulayan Görür, asıl sorunun bu gerçekle yüzleşmemek olduğunu belirtti.
Görür paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Arkadaşlar, bir Amerikan gazetesinin paylaşımı üzerine (The New York Times) Marmara’da deprem haberleri yine coştu. Kim ne diyor bilmem. Marmara Denizi’nde tarihten önce, Bizans döneminde ve Osmanlı döneminde deprem oldu. Cumhuriyet döneminde de er geç olacak. Eşeğini sağlam kazığa bağlamak istiyorsan kentini ‘deprem dirençli’ yapacaksın o kadar.
Kentsel dönüşüm, deprem dirençli kent değildir.”
6 Şubat gerçeği hâlâ çok taze
Uzmanların uyarıları, 6 Şubat 2023’te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin acı bilançosunu bir kez daha hatırlattı. “Asrın felaketi” olarak kayıtlara geçen depremler, Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesinin ertelenemez olduğunu ortaya koydu.
6 Şubat depremlerinde ağır yıkımın yaşandığı iller şunlar oldu: Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Malatya, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Kilis, Elazığ
On binlerce can kaybı, yüz binlerce yıkık ve ağır hasarlı bina… Tüm bu tablo, deprem olduktan sonra değil, olmadan önce alınması gereken önlemlerin hayati olduğunu acı şekilde gösterdi.

Uzmanlardan ortak mesaj: Zaman daralıyor
Bilim insanları, Marmara için yapılan uyarıların “korku yaymak” değil, hayat kurtarmak amacı taşıdığını vurguluyor. Prof. Dr. Naci Görür’ün altını çizdiği gibi, çözüm yalnızca bina yenilemekten ibaret değil; altyapısıyla, ulaşımıyla, acil müdahale kapasitesiyle gerçek anlamda deprem dirençli kentler oluşturmak.
Aksi halde Marmara’da yaşanacak olası büyük bir depremin, 6 Şubat’ta yaşanan yıkımı katlayarak büyütebileceği uyarısı yapılıyor.

