“Gaziantep’te de Vakalar Var”
Uzmanlara göre uyuz yalnızca Gaziantep gibi büyükşehirlerin değil, nüfus yoğunluğu yüksek, kalabalık yaşam alanlarının bulunduğu kentlerin de önemli bir sağlık sorunu. Kreşler, öğrenci yurtları, spor salonları, oteller ve aynı evde kalabalık yaşayan aileler bulaş açısından riskli alanlar arasında yer alıyor.

Prof. Dr. Özlem Su Küçük, son 30 yılda uyuz vakalarının yükselişte olduğunu belirterek, “Geçen yıla göre biraz daha az olsa da hastane başvurularında artış var. Tek kişinin tedavisi yeterli olmuyor, tüm temaslıların birlikte tedavi edilmesi şart” uyarısında bulundu.

3 Yıla Kadar Sürebiliyor
Tedavisiz kalan uyuz vakalarında kaşıntı geceleri artarken, deri döküntüleri, enfeksiyonlar ve kasık–koltukaltında nodül denilen şişlikler görülebiliyor. Uzmanlar, 2–3 yıl süren vakaların dahi olduğunu, bu durumun hem hastayı hem de çevresini sürekli risk altında bıraktığını vurguluyor.
Gaziantepliler Ne Yapmalı?
Uzmanların Gaziantep için önerileri şöyle:
Kaşıntıyı hafife almayın: Özellikle gece artan kaşıntı, el parmak araları, kasık, karın ve koltukaltındaki döküntülerde dermatolojiye başvurun.
Toplu tedavi şart: Evde tek bir kişinin değil, temaslı herkesin aynı anda tedavi olması gerekiyor.
Eşyalar temizlenmeli, Kıyafetler, çarşaflar, havlular en az 60 derecede yıkanmalı; yıkanamayan eşyalar birkaç gün kapalı poşette bekletilmeli.
Kalabalık alanlarda dikkat, Oteller, yurtlar, spor salonları ve kreşlerde kişisel eşyalar paylaşılmamalı.
Yakın temastan kaçının, El ele tutuşma, ortak yatak ve kıyafet kullanımı bulaşı hızlandırıyor.
“Erken Müdahale Hayat Kalitesini Korur”
Uzmanlar, uyuzun utanılacak değil, tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurguluyor. Gaziantep’te artan vakalar karşısında erken tanı ve bilinçli hareket edilmesi, hem bireysel hem de toplumsal sağlığın korunması açısından büyük önem taşıyor.

