Teknik direktör değişikliği sonrasında umutlarımız tazelenmişti. Akabinde Beşiktaş galibiyeti umutlarımızı iyice yeşertti. Selçuk İnan ile Gaziantep Futbol kulübü daha iyi yerlere gelir hesabı yaparken Çaykur Rize deplasmanında çok iyi mücadele edilmesine ve iyi futbol oynanmasına rağmen alınan mağlubiyet büyük bir hayal kırıklığı yarattı bizde. Neyse; iyi oynayan her zaman kazanır diyerek kendimizi teselli ettik. Milli maç arasından sonra geldi çattı Alanyaspor maçı. Bu maçı Gaziantep Futu Kulübü alır diyerek zar zor iftarıımızı açtıktan sonra düştük kalyon yollarına. Ama Gaziantep FK’nın hem Beşiktaş maçındaki futbolu hem de Rize deplasmandaki oyunundan çok çok uzakta bir görüntüsü vardı. Gaziantep FK’ya ne oldu bilmiyorum ama iki haftada bu kadar neler değişti merak ediyorum. Futbolcular durgun, oynamak istemeyen isimler var takımda. Taraftarlar da henüz maçın yarım saat geçmeden tribünden futbolcuları hem yuhladılar hem dışarı davet ettiler. Sabır gösterilmezse işimiz çok zor. Durum böyle olunca Gaziantep FK, bu kez adeta havlu attı. Ertuğrul maçın 41. dakikasında çıkmak isterken taraftarlar sabırsız olunca Gaziantep FK’da elini kolunu sallaya sallaya mağlup oldu. Alanyaspor belki de sezonun en rahat galibiyetini aldı deplasmanda. Gaziantep Futbol Kulübü böyle giderse işimiz zor gözüküyor. Bu futbolcu topluluğuna Gaziantep’in ne olduğunu, kırmızı-siyahın ne olduğunu, ve Gaziantep’in bu ligde yaşaması gerektiğini anlatması gerekiyor. Gaziantep Futbol Kulübü bu ligde kalmak zorunda. Taraftarlarımız da biraz sabır gösterir ve takımına sahip çıkarsa, kenetlenirse bu takım ligde kalır. Yoksa bu takım elini kolunu sallaya sallaya paraşütsüz gidiyor.
