Uzmanından kanser hastası yakınlarına 10 altın öğüt

Uzman psikolog mehmet güney ziyalan

Sağlık - 4 ay önce

Uzman Psikolog Mehmet Güney Ziyalan, kanser hastası yakınlarının tanı ve tedavi sürecinde hata yapmaktan korktuklarını, “Nasıl davranmalıyım” sorusuna cevap aradıklarını söyledi. Ziyalan, hasta yakınlarına “Varlığınızla en büyük desteği verdiğinizi bilin.”, “Mükemmel insan” olmadığı gibi “Mükemmel hasta yakını da yoktur” diye seslenerek altın öğütlerde bulundu.

Acıbadem Kent Onkoloji Merkezi’nde görev yapan, hastalarla birlikte yakınlarına da bu süreçleri kolay ve rahat geçirebilmeleri için rehberlik eden Uzman Psikolog Mehmet Güney Ziyalan, deneyimlerinden yola çıkarak tavsiyeler listesi hazırladı. Kanser tanısının sadece hastayı değil yakınlarını da etkileyip, zorlayabildiğini belirten Ziyalan, onların da nasıl davranacakları konusunda profesyonel yardıma ihtiyaçları olabileceğini kaydetti. Ziyalan, şöyle konuştu:

“Herkesin yatkın olduğu bir tutum, bir iletişim şekli vardır ve davranış repertuvarımız, yılların verdiği alışkanlıkla perçinlenir. Tüm davranışlarımızı aşina olmadığımız kalıplara sokmak neredeyse imkansızdır. Önemli gördüğümüz bir işle uğraşırken hata yapmaktan daha çok korkarız, doğru yolda olduğumuzdan emin olmak isteriz. Bu yüzden böyle dönemlerde ’nasıl davranmalıyım’ sorusunu sormanız çok doğaldır. Bu süreçte hatalarınız, eksikleriniz de olsa, hatta bunları değiştiremiyor bile olsanız, çoğunlukla varlığınızla en büyük desteği verdiğinizi bilin.” “Mükemmel hasta yakını yoktur”

“Mükemmel insan” olmadığı gibi “Mükemmel hasta yakını” da olamayacağını ifade eden Ziyalan, kanser hastası yakınlarının tavsiyelerini bu gerçeği akıllarında tutarak okumalarını istedi. Ziyalan’ın, kanser hastası yakınları için hazırladığı 10 maddelik öneri listesi ise şöyle:

"’Moralini yüksek tut!’

Hastalarımızın sıklıkla duyduğu bir tavsiyedir. Çoğu hasta kısa sürede bunu o kadar sık duyar ki artık bu tavsiyenin kendisi moral bozucu bir hal almaya başlayabilir. Bu içsel güç üzerinde çoğu kişinin oldukça az kontrolü vardır ve ’düzel’ deyince düzelmez. Duygularını yaşamasına müsaade edin.

Yakınınızın olumsuz duygular yaşamasını istememeniz oldukça insancadır ancak onun ne hissettiğinden siz sorumlu değilsiniz. Ucunda felaket olmasa da bu sağlıkla ilgili bir kayıptır; zaman zaman üzülmesi ve kaygılanması doğaldır. Bu duyguları bastırmaya çalışmak daha çok strese yol açar. Düşüncelerini ifade etmesine müsaade edin.

Bazen gerçekçi bulmadığınızdan, bazen sizde ortaya çıkardığı duygudan dolayı kimi düşüncelerin dillendirildiğini duymak nahoş olabilir. ’Bir şeyi söylersen gerçekleşir’, ’nasıl düşünürsen öyle olur’ benzeri inançlar sebebiyle de kimi zaman olumsuz içerikli konuşmaları dinlemekte zorlanabilirsiniz. Bırakın yakınınız aklından geçenleri dışa vursun. Kişi kendisini ifade edemediğinde anlaşılmadığını, anlaşılmadığında destek alamayacağını, destek alamadığında yalnız olduğunu hissedebilir. Ona kulak verip, onu anlamaya çalışmanız yalnız hissetme ihtimalini azaltır. ’Seni anlıyorum!’

Birinin ne hissettiğini anlamak için onunla aynı şeyi yaşamak gerektiğine dair fikri hepiniz duymuşsunuzdur. Kanımca; benzer durumları bile yaşamış olsak o kişiyi yüzde yüz, tam olarak anlamamız mümkün değildir. Olaylar, durumlar benzeyebilir ama aynı değildir; kişiler ise biricik ve tektir. Sadece özel durumlarda değil her durumda birbirimizi ancak ’yeteri kadar’ anlayabiliriz. Yanınızdakini ’anladığınız’ iddiasında olmaktansa anladığınız kısımları, özellikle de duyguları, sözel olarak yansıtmak daha işlevli ve gerçekçi bir iletişim sağlar. Mesela ’seni çok iyi anlıyorum’ yerine ’bu durum seni endişelendirdi’ demek gibi. Bu bir takım çalışması, zaferiniz birbirinize karşı değil

Yakınınızın öfkesi ya da keyifsizliğinin arttığı oluyorsa sebebi çoğunlukla siz değilsinizdir. Bazen bu keyifsizliğe şahit olduğunuzda bunun size karşı yapılan bir tavır olduğunu hissedebilirsiniz. Çoğunlukla ’size karşı’ ve ’yapılan’ bir şey değil, ’olunan bir hal’dir; siz buna maruz kalırsınız. Hatta öfkenin hedefi siz bile olsanız genelde ’sebebi’ değilsinizdir. Biriken öfke bir çıkış yolu arar ve bu yolun sonu çoğunlukla en yakınlarımıza yönelir. Kişiselleştirme yapmamaya çalışın. Onu başkalarıyla ya da kendinizle kıyaslamayın

Benzer hastalığı ya da başka zorlukları yaşayan kişilerin baş etme becerileri birbirlerinden farklıdır. Az önce de değindiğim gibi kimse birbirinin aynısı değildir. Motive etmek için, iyi niyetle de olsa ’şu kişi de hastalandı, senin gibi yapmadı’ şeklinde söylemlerden uzak durun. Hastalığı sebebiyle onu suçlamayın

Hastalığın ortaya çıkmasında payı da olsa bu kendisini hasta ettiği anlamına gelmez. Bir şeye engel olamamak ile ona sebep olmak aynı şey midir? Zıt yaşam tarzı, düşünce sistemi veya kişilik özelliklerine sahip kişilerin benzer hastalıklara yakalandığını (ya da yakalanmadığını) görüyorum. ’Kendine dikkat etmedin’, ’herkesi kafaya taktın’, ’her şeyi içine attın’ gibi sözleri, farkındalık uyandırmak ve değişim oluşturmak için dahi sarf etseniz, çoğunlukla bu hem değişime sebep olmayacak hem de kişiyi üzecektir. Çabayı görün

’Ya hep ya hiç’ tarzı bir yaklaşımdan uzak durun. Düşük motivasyona ya da zorlaştırıcı faktörlere sahipken herhangi bir şey için gayret göstermek son derece güçtür. Doktorun önerilerine ne kadar uyulursa o kadar iyidir, bu doğru ancak; optimuma ulaşılamayan her durum bir felaket değildir. Bir duruma, sırf ’daha iyisi’ olabilir diye ’kötü’ muamelesi yapmayın. Örneğin; az yemek yiyen birine ’hiçbir şey yemiyorsun’ demek oldukça sinir bozucu ve heves kırıcı olacaktır. Gereksiz müdahale ve yönlendirmelerden kaçının

Detayları fark etmek her detayı düzeltmenizi gerektirmez. Onu korumak, ona iyi gelmek istiyorsunuz fakat hepimizin ilişkilerimizde bir müdahale kredisi vardır; kredinizi doğru harcayın. Çok karışırsanız söylediklerinizin etkisi azalır, elzem durumlarda da dikkate alınma ihtimaliniz düşer. Bunun önüne geçmek için, sorun olarak gördüğünüz durumları, zihninizde, önemi bakımından kategorize etmeye çalışabilirsiniz (az önemli - önemli - çok önemli gibi). Bununla beraber; eş-dosttan aldığınız tavsiyelerle kafanızı karıştırmayın; doktorunuza, hemşirenize ve diyetisyeninize danışın. Kendinizi tüketmeyin

Bu bir maraton; 100 metre koşusu değil. Rahatlayacağınız, kafa dağıtacağınız, enerji toplayacağınız alanlar bulabiliyorsanız değerlendirin; buna hakkınız olduğunu bilin. Önemli bir sorumluluğunuz olsa da neticede siz de bir insansınız; duygularınız ve ihtiyaçlarınız var. Kendi ihtiyaçlarınıza ulaşırsanız daha verimli olursunuz. Psikolojik sağlamlığınız yüksek dahi olsa, ’kaygınız, gerginliğiniz, üzüntünüz hastanıza vereceğiniz desteğin önüne geçiyorsa, yaşamın diğer alanlarıyla ilgili işlevleriniz bozuluyorsa (çocuklar, iş, ev, sosyal çevre vb.), duygusal yüke dayanmakta zorlanıyorsanız’ psikolojik destek almak, zorlu bir süreci daha iyi idare etmenize yardımcı olabilir."

Haftanın Öne Çıkanları

Gaziantep’te kanlı gece!..

2023-12-31 21:35 - Asayiş

Gaziantepli ünlü sanayici vefat etti

2024-01-01 17:39 - Gündem

AK Parti'den yerel seçim açıklaması! Adayların açıklanacağı tarih belli oldu

2024-01-03 23:03 - Siyaset

Özbay’ın yerine gelen isim belli oldu

2024-01-04 17:10 - Gündem

Fatma Şahin’den Yerel Seçim Açıklaması…

2024-01-06 16:29 - Siyaset

Enkazda 96 saat sonra çıkarılan ve idrarını içerek hayatta kalan Adnan Muhammed Korkut o anları anlattı

2024-01-05 11:57 - Gündem

‘Hassasiyet’ lafta mı kaldı? 29 Ekim öncesi yönetimden “Türk bayrağı açmayın” talimatı

2023-12-31 19:18 - Spor

Gaziantep'te Bu Gün 22 vatandaşımız hayatını kaybetti

2024-01-04 18:19 - Defin Listesi

AK Parti 30 ilde yeniden anket yapacak

2024-01-05 18:43 - Siyaset

Gaziantep'te Bu Gün 32 vatandaşımız hayatını kaybetti

2024-01-03 18:09 - Defin Listesi

İlgili Haberler

Sarıgöl’de 390 ünite kan toplandı

15:35 - Sağlık

Şifalı ot toplamaya çıkan 64 yaşındaki şahıs kalp krizi sonucu hayatını kaybetti

13:43 - Sağlık

Suçlu gen değil yaşam şekliniz

11:37 - Sağlık

NEÜ’de Dünya Hemşirelik Haftası törenle kutlandı

10:20 - Sağlık

Erciş’te ayağı kırılan vatandaş için ambulans helikopter havalandı

22:52 - Sağlık

Günün Manşetleri

Gaziantep’te 2 grup arasında çıkan silahlı kavgada 5 kişi yaralandı

16:12 - Gündem

Gaziantep Kolej Vakfı’nda 19 Mayıs coşkusu

15:22 - Gündem

Gaziantep’te komşuların kavgasında kan aktı.

14:55 - Asayiş

20 bin sözleşmeli öğretmen atamasına ilişkin başvurular yarın başlıyor

13:08 - Gündem

Gaziantep’te 19 Mayıs coşkuyla kutlandı

12:57 - Gündem