Geçtiğimiz haftalarda Fatih Camii imamı Galip Usta ve cemaatten 1 kişiye bıçaklı saldırı gerçekleşmişti. Çok geçmeden bu kez kilisede 1 kişiye silahlı saldırı düzenlendi.
Sarıyer Santa Maria Kilisesi'nde Pazar ayini sırasında iki saldırgan ateş açtı. Olayda 1 kişi hayatını kaybetti.
Olayla ilgili AK Parti Kocaeli Milletvekili, TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Başkanı Veysel Tipioğlu ile Gazeteci Yazar Gaffar Yakınca Haber7’ye değerlendirmelerde bulundu.
TİPİOĞLU: PROVOKASYON KOKAN HADİSELER
“Bunlar, ülkenin huzurunu bozmaya yönelik provokasyon kokan hadiseler.” ifadesinde bulunan Başkan Veysel Tipioğlu, Haber7’ye yaptığı değerlendirmede, Emniyet teşkilatının olayı en kısa sürede çözeceğini söyledi. Tipioğlu, “Bu tür olaylar, toplumsal kutuplaşmaya sebebiyet verebilir. Dolayısıyla Fatih Camii’nde olduğu gibi burada da Türk Emniyet Teşkilatı’nın, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün ve ilgili kurumlarımızın buişi en ince ayrıntılarına kadar delillendireceğini, failleri yakalayacağını biliyorum ve buna inanıyorum. Türk polisi ve Milli İstihbarat Teşkilatı ile beraber bu konularda çok yetkin ve tecrübelidirler. Ümit ediyorum ki, bu eğer terör eylemiyse de adi bir olaysa da Türk polisi kısa sürede bunun bütün sebepleriyle, failleriyle, delilleriyle ortaya koyacaktır.” ifadesinde bulundu.
“DEVLETİMİZ EN KISA SÜREDE OLAYI AYDINLATACAKTIR”
Faillerin yakalanmadan bir şey söylenemeyeceğini ifade eden Tipioğlu, “Esas olan ülkemizde milletimizdeki birliğin, beraberliğin bozulmaması. Emniyet güçlerine itibar edeceğiz. Teşkilatlarımız çok kısa sürede bu olayın faillerini yakalayıp adalet önüne çıkaracaktır. Bundan da en ufak bir kere tereddüdümüz yok. Bu mesele şahsi bir mesele de olabilir. Ama failleri yakalamadan kim ne söylerse boş olur. Dolayısıyla bu şahsi bir mesele de olabilir, adi bir cinayet ve terör maksatlı da olabilir. Her halükarda hangi maksatla olursa olsun Türk devleti bunun faillerini kısa sürede bulup olayı da aydınlatacaktır.” diye konuştu.
YAKINCA: TERÖR EYLEMİ DEĞİLSE BİLE SİYASİ ÇIKTILARI OLABİLİR
Haber7’ye değerlendirmede bulunan Gazeteci Yazar Gaffar Yakınca, kilise güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde saldırganların bir kişiye saldırdığına dikkat çekerek, “Olaydaki görüntüye baktığımızda bir kişinin hedef gözetildiği ve bir çeşit infaz gerçekleştirildiği görülüyor. Dolayısıyla bunun bir terör eylemi olma ihtimali zayıflıyor. Çünkü terör eylemi yapmak isteyen birileri olsa daha merkezi bir yerde daha çok görülen şeyi hedef alabilirler. İkincisi; belirli bir şahsı hedef gözeterek değil de belki cemaati ya da hedef gözetmeden orada bulunan insanları hedef alabilirlerdi. Görüntülere baktığımızda bu eylem sanki bir terör eylemi değilmiş gibi görünüyor.” dedi.
Saldırının siyasi çıktısı olabileceğini kaydeden Yakınca, “Bu eylem terör eylemi değil de mafya hesaplaşması veya şiddet eylemi olsa bile bunun bir siyasi çıktısı olur. Hangisi olursa olsun tüm dünyaya sanki Türkiye Cumhuriyeti gayrimüslim vatandaşlarının can emniyetini, ibadet güvencesini sağlayamıyormuş gibi bir görüntü servis etmeye çalışacaklar.” diye konuştu.
FAİLLER NEDEN İBADET ZAMANI KİLİSEYİ SEÇTİ?
Olayın istihbarat servisleri tarafından gerçekleştirilmiş olma ihtimali üzerinde de duran Yakınca, şunları söyledi:
“Adi bir cinayet olsa bile eylemin kilisede ayin sırasında yapıldığına dikkat çeken Yakınca, Diyelim ki bir terör eylemi değildir. Bir şahsa yönelik hesaplaşma eylemi ya da bir cinayettir. Peki öyleyse failler neden bu cinayet için bir kiliseyi seçtiler? Hem de ibadet zamanı. Yani bir pazar ayinini seçtiler. Buradan bakınca da olay bir terör eylemi değilse bile bu şekilde kullanılmaya müsait bir olay. Arkasında Fatih Camii'ndeki hadisedeki gibi benzer birkaç provokasyonda gördüğümüz olaylar örgüsü çıkabilir. Ne demek istiyorum? İstihbarat servisleri toplumda yumuşak karın olarak gördükleri, hassas gördükleri noktalara yönelik bu tip operasyonları yapabilir.”
“DARBE MEKANİĞİ ÇALIŞTIRILMAK İSTENİYOR OLABİLİR”
Son zamanlarda yaşanan olaylara dikkat çeken Yakınca, ‘saf olmamak gerektiğini’ ifade ederek şunları söyledi:
“Türkiye'de bu insanların ne ibadetiyle, ne de başka faaliyetlerini, ticaretleriyle, eğitimleriyle vesaireyle ilgili hiçbir kısıtlama yok. Fakat bu eylemin kilisede yapılması tüm dünyaya böyle bir görüntüyü vermek ve Türkiye'de Hristiyanlar, Hristiyan yurttaşlar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları sanki ayrımcılığa uğruyormuş, can güvenlikleri yokmuş gibi bir görüntüyü vermek isteyen odakların işi olabilir. Böyle bir provokasyon söz konusu olabilir. Bunu camideki, Anıtkabir'deki ya da Filistin'e destek mitinginden sonra bir vatandaşa düzenlenen şiddet eylemleriyle birleştirerek okuduğumuzda Türkiye'de geçmişte görmeye alışık olduğumuz türde bir darbe mekaniği çalıştırılmak isteniyor olabilir. Bunları bir arada okuduğumuzda böyle bir manzara çıkar. Evet, olay tekil olarak baktığımızda basit bir cinayet eylemi olduğu düşünülebilir. İlk başta bu izlenimi veriyor bize. Ama siyasi çıktılarıyla baktığımızda bu kadar saf olmamamız gerekir.”
TÜRKİYE’NİN DÜŞMANLARI ARTIYOR
Türkiye’nin Gazze’deki soykırıma karşı aldığı tutum ve kendisini bağımsızlaştırma yönünde attığı adımlardan rahatsızlık duyan ülkeler olduğunu belirten Yakınca, “Türkiye’nin eskiye göre daha fazla düşmanı var. Bizimle belki kibar konuşuyorlar veya dostça muamele ediyor ama düşmanlık düzeyi artıyor.” diye konuştu.