Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Güney Marmara Şube Başkanı Mehmet Yıldız, 1-7 Mart Deprem Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, Türkiye’de öncelikle afetlere dair algının değişmesi gerektiğini bildirdi. Yer kürenin doğasında olan jeolojik ve meteorolojik olayların bir afet gibi sunulmasına karşı çıkan Mehmet Yıldız, “Asıl afet; bu gerçeği çok iyi bilmesine rağmen insanoğlunun yaşadığı coğrafyanın huyunu ve suyunu inkâr etmesidir. Doğal afet diye bir şey olmaz. Afetler doğa kaynaklı değildir. Afetler, Türkiye’de olduğu gibi birinci derece deprem kuşağındaki bir coğrafya ile uyumlu yaşamayı beceremeyen bizlerden kaynaklanmaktadır” dedi.
"Aklı ve bilimi esas almalıyız"
Bu gerçekten hareketle “Depremlere karşı daha duyarlı, daha kararlı ve daha mücadeleci olmaya çağırıyoruz” diyen JMO Başkanı Mehmet Yıldız, şöyle devam etti:
“Coğrafya bir kaderdir. Kaderimiz olan bu coğrafyanın en belirgin karakteri ise depremlerdir. Asırlar öncesinden bugüne bu karakter, bu topraklarda birçok medeniyetin sonunu getirecek kadar etkisini göstermiştir. Son 30-40 yılda yaşadığımız Marmara, Düzce, İzmir, Simav, Erzincan ve Van merkezli büyük sarsıntıların ardından geçen yıl 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli, 11 ilimizi etkileyen depremler, coğrafyamızın gerçeğini bir kez daha yüzümüze vurmuştur. Ne yazık ki binlerce insanımızı bu depremlerde kaybettik. Ciddi ekonomik kayıplarımız oldu. Oysa yapılması gereken çok basit. Şehirlerimizi akla ve bilime göre inşa etmek, bu coğrafyada attığımız her adımı da bu ilkeye uygun atmak. Neden? Çünkü depremlere ve tüm afetlere karşı güvenli ve sağlıklı yaşam çevrelerinde yaşamak tüm toplumun temel bir insan hakkıdır. Dolayısıyla afetler, bazı akademisyenlerin veya sözüm ona uzmanların şöhret uğruna yazdıkları korku filmi senaryolarına kapılarak değil, aklı ve bilimi esas alan bir yaşam tarzıyla önlenir.”
"Adayları sorgulayın"
Mart ayının ilk haftasının Deprem Haftası, son gününün ise yerel yönetimleri 5 yıllığına yönetecek kadroların seçimine sahne olacağını hatırlatan Mehmet Yıldız, “Mutlaka imar planlamalarından zemin etüdüne, kentsel dönüşümden dere taşkın alanlarının güvenli hale getirilmesine, su kaynaklarının korunmasından heyelanla mücadeleye, zemin denetimlerine yerel yönetimlerin plan, program ve projeleri bu başlıkta büyük önem arz ediyor. Dolayısıyla vatandaşımız başta Bursa ve ilçeleri olmak üzere, Türkiye’nin her köşesinde başkan adaylarını bu başlıklarda sorgulasınlar. Adayların ekonomik vaatlerinden ziyade afetlere yönelik çalışmalarını öncelesinler” şeklinde konuştu.