Cumhur İttifakı İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Tuzla’da tersane işçileriyle bir araya geldi. Kurum, "Gerek trafik çilesini, gerek deprem riskini, gerek hane ekonomisini yükseltecek adımları şehrin, şehremini olarak, uyum içerisinde çalışarak yapacağız. Çekişerek, bahane üreterek, bahanelerin arkasına sığınarak değil, şehrin kaynaklarını şehre kullanarak, milletin parasını millete harcayarak ve milletiyle el ele tutup Türkiye Yüzyılı’nda, İstanbul’u lokomotif şehir yapacak anlayışla çalışacağız" dedi.
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Tuzla’da Kuzey Star tersanesini ziyaret etti. Murat Kurum’a tersane ziyareti sırasında; Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, MKYK Üyesi Barış Özeroğlu, Kuzey Star Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay İmral ve GİSBİR Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kıran eşlik etti. Ardından Gemi İnşaat Sanayicileri Birliği’ne uğrayan Kurum, tersane üst düzey yöneticileri ile bir araya geldi ve toplantı yaptı. "Vatandaşımızın nerede mülkiyet ve imar problemi varsa onları çözmek için bir irade ortaya koydum"
Tersane ziyaretinde konuşan Kurum, "Bugün burada sizlerin misafiriyiz. Sizin gibi kardeşlerimizle birlikte ben 81 ile hizmet etmeye çalıştım. Gerek Genel Müdürlük yaptığım, gerek Bakanlık yaptığım dönemde milletimiz ve şehirlerimiz için en iyisini, güzelini yapmanın gayretiyle sahadaydık. Buradaki tüm arkadaşlarımızın memleketinde emeği olan bir kardeşinizi. Hepimizin ilinde, hatta birçoğunuzun ilçesinde iş yaptım. Alın teri döktüm. Emek sarf ettim. Sizin bugün burada ekmeğinizin parası, ailenize, evinize ekmek götürebilme motivasyonuyla yaptığınız gibi biz de milletimize o hizmetleri yapmak için çalıştık, çabaladık. Afetlerde, depremlerde, sellerde, yangınlarda 2 saat sonra oradaydık. Orada milletimizin elinden sımsıkı tuttuk. ’Ben bir daha bu evde yaşayabilecek miyim, acaba memleketimi terk etmek zorunda mı kalacağım’ o endişeli bakışların arasında hem onları sevindirebilmek ve umudu olabilmek için hep beraber bir mücadele verdik. Hamd olsun, bugün 5 yılda 365 bin konutu yaptım. Her afette, milletin yanına gittim. 46 bin konutu teslim ettim. 81 ilde 72 milyon metrekare millet bahçesi kazandırdım. İstanbul’da sadece 173 bin konutun, dönüşümünü yürüttüm. Vatandaşımızın nerede mülkiyet ve imar problemi varsa onları çözmek için bir irade ortaya koydum. Tuzla ve İstanbul’un 39 ilçesi için kentsel dönüşümden deprem dönüşümüne, sosyal konut projelerine kadar birçok projeye imza atmış bir kardeşinizim" ifadelerini kullandı. "Deprem korkusuyla ilgili herhangi bir endişe yaşamasın"
İstanbul için bir mücadele vermek üzere yola çıktığını söyleyen Murat Kurum, "80 gündür sahadayız. Bu 80 günlük süreçte, hayallerimizi ve projelerimizi paylaştık. Ben de sizin gibi Anadolu’da yaşayan bir ailenin evladıyım. Allah nasip etti, buralara geldik. Buralarda da hep oturduğumuz koltuğu, hizmet ettiğimiz şehri emanet bildik. Bu emanet bilinciyle çalıştık. Malını, insanını, parasını emanet bildik. Bu anlayışla, 81 ile hizmet ettik. İnşallah şimdi de ’Sadece İstanbul’ diyerek, İstanbul’un sorunları, İstanbullu kardeşlerimizin her gün yaşadığı problemlere iyi gelmek adına bu mücadeleyi yapacağız. İstiyoruz ki; İstanbul’da yaşayan herkes mutlu olsun. Başı öne eğilmesin. Deprem korkusuyla ilgili herhangi bir endişe yaşamasın. Şu geçen 5 yıllık süreçte, İstanbul’da maalesef sözü verilen işlerin tutulmadığını görüyoruz. Hatta bırakın tutmayı, verilen vaatlerin hatırlanmadığı sürece hep birlikte şahitlik ediyoruz. Bu ülke büyüyecekse, bu şehrin sorunları halledilecekse eğer Aziz İstanbul’a ilgi göstermek lazım. İstanbul’a sevgi göstermeniz lazım. Kim olursa olsun, hangi partiye gönül verirse versin, hangi dine, inanca, mezhebe sahip olursa olsun, bizim herkesi kucaklamamız lazım. Beni tanıyanlar bilirler. Biz geçmişte, bugün de, yarın da kimseyi ötekileştiren tarafta olmadık. Elimizden geleni yaptık. Bugün Ağrı’ya da gitseniz Murat Kurum için bunu söylerler. Şırnak’, Van’a, Hakkari’ye de gitseniz, ’Murat Kurum söylerse, yapar’ derler. Murat Kurum bunu geçmişte yaptı. Söz verdi ve sözlerini tuttu. Sözlerini tutmuş biri olarak Tuzla’dayım. Bugün bu emekçi kardeşlerimizin karşısındayım. Benim bu şehre ilişkin hayallerim var. Emanet olarak gördüğümüz ve bu emanete gözümüz gibi bakacağımız bir anlayışla çalışmak istiyoruz. Sizlere hizmet etmek istiyorum" diye konuştu. "İstanbul’un kaynağıyla, 2 günlük konsere 550 milyon lira harcanmış"
Mevcut İBB yönetimini eleştiren Kurum, "Gerek trafik çilesini, gerek deprem riskini, gerek hane ekonomisini yükseltecek adımları şehrin, şehremini olarak, uyum içerisinde çalışarak yapacağız. Çekişerek, bahane üreterek, bahanelerin arkasına sığınarak değil şehrin kaynaklarını şehre kullanarak, milletin parasını millete harcayarak ve milletiyle el ele tutup Türkiye Yüzyılı’nda, İstanbul’u lokomotif şehir yapacak anlayışla çalışmak istiyorum. 31 Mart’ta da sandığa gittiğinizde şu tercihi yapacaksınız; bir tarafta bu milletin geleceği için çalışanları, diğer tarafta da kendi geleceği için çalışanları göreceksiniz. Bu ülkede, bu şehirde deprem riski ortadan kalksın ve vatandaşımız başını yastığa koyduğunda, huzurla uyusun diyenlerle diğer tarafta koca 5 yılda, İstanbul’da 5 bin konutu dönüştüremeyenleri oylayacaksınız. Bu şehir de trafik çilesi bitsin, milletimiz evine huzurla, güvenle gitsin diyenleri ya da şu koca 5 yılda yapılan metro mesafesi 17.88 kilometre. Bunun dışında hiçbir iş yapılmamış. Ama İstanbul’un kaynağıyla, 2 günlük konsere 550 milyon lira harcanmış. İsrafı bitirdi deyip, 500 milyon lira tabelalara reklam verilmiş. Milletin parasıyla CHP dizayn edilmeye çalışılmış. İşte balya balya parayla bir İl binasını alamadıklarını bugün görüyoruz. Kendi gazetecileri ne diyor? ’Sen, bir İl binasını almaktan acizsin, bu şehri ve bu ülkeyi nasıl yöneteceksin’ diyor. Burada net bir şekilde anlayış farkı var. Bir tarafta beceriksiz, liyakatsiz bir yönetim. Diğer tarafta da milleti için gece gündüz çalışanlar var. Bugün, bu tersanede istihdam varsa, bu tersanede gemi üretiliyor ve vardiyalı bir sistemde bu tersane çalışıyorsa ortaya koyulan vizyon sayesindedir. Sizlerin geleceği adına atılan adımlar sayesindedir. Bu ülke TCG Anadolu gemisini yapıp, tüm dünyaya meydan okuyorsa eğer buradaki işçi kardeşlerimiz sayesindedir. Biz eğer büyümek, gelişmek ve muasır medeniyetler seviyesine çıkmak istiyorsak, bu anlayışla çalışmak zorundayız" şeklinde konuştu. "Mesele Murat Kurum meselesi değil, mesele İstanbul’un gelecek meselesi"
Algıyla şehirdeki deprem korkusunun giderilmeyeceğini belirten Kurum, "Bahaneyle trafik çilesini bitiremezsiniz. Engellendik siyasetiyle bu şehrin sorunlarına çözüm bulamazsınız. Nitekim, şu geçtiğimiz 5 yılda bulamadığını gördük. Yapamadıklarını gördük. Ben 80 gündür sahadayken emin olun bana bir kere, bu projelerle ilgili bir soru soramadılar. Onlar da biliyor ki, bu adam gelirse, bu işi yapar. Bu adam, bunu geçmişte yaptı, bugünde yapar. İstanbul’un başkanı, İstanbullunun kardeşi olur yapar. İnşallah biz bu anlayışla, hizmet etmek için yola çıktık. Bu yol meşakkatli, bu yol zor bir yol. Biz canımızla, kanımızla, tüm motivasyonumuzla İstanbul’umuza hizmet edeceğiz. İnşallah 31 Mart’ta İstanbul’u içine düştüğü fetret devrinden hep birlikte yükselişini başlatacağız. Bunu sizlerle yapacağız. Emekçi kardeşlerimizle başlatacağız. İstanbullu hemşerilerimizle başlatacağız. Mesele Murat Kurum meselesi değil, mesele İstanbul’un gelecek meselesi. Ben elimden gelen her türlü gayreti sergileyeceğim. Her türlü fedakarlığı yapacağım. İstanbul için gece gündüz çalışacağım. Sizleri de benimle birlikte bu yolda yürümeye, bana yol arkadaşlığı yapmaya davet ediyorum. İnşallah sizlerin oylarıyla, İstanbul’umu içinde bulunduğu durumdan çıkaracağız. İstanbul olmazsa Türkiye olmaz. İstanbul’da bir deprem olursa, bu ülkenin milli güvenlik meselesi haline gelir. İstanbul’da Allah göstermesin bir deprem olursa, bu bir beka meselesidir. O yüzden el birliğiyle ülkemize, geleceğimize sahip çıkalım" dedi.