Meta'nın 9 Şubat'ta açıkladığı ancak herhangi bir bilgilendirme yapmadan, sessizce uygulamalarına eklediği "siyasi içerikleri kısıtla" özelliğinin, kullanıcıların isteği dışında "varsayılan ayar" olarak uygulamada etkinleştirilmesi tartışmalara yol açtı. Sosyal medyada bu yeni uygulamaya yönelik tepkiler yükseldi.
Bazı kullanıcılar, bu değişikliğin ABD seçimleri için geliştirilmiş bir özellik olduğunu düşünürken, bazıları ise platformlarda kısıtlanan Filistin'e destek ve bilgilendirme paylaşımlarına erişimin azaltılmak istendiğini savundu.
ABD'li muhafazakar siyasi yorumcu Tomi Lahren, değişikliğin muhafazakar sesleri kısıtlamaya yönelik olduğunu iddia ederken, bağımsız gazeteci Jessica Kraus ise sansürün demokrasiye doğrudan bir tehdit olduğunu belirtti. Twitter'da bir kullanıcı, Meta'nın bu hareketinin Filistin veya insan hakları konularıyla ilgili paylaşımların önüne geçeceğini savundu. Başka bir kullanıcı ise Meta'nın Filistin'e yönelik soykırımda suç ortağı olduğunu iddia etti.
Meta, kısıtlamanın ne zaman ve neden yapıldığı sorularına cevap vermezken, kullanıcıların istedikleri zaman kısıtlamayı kaldırabileceklerini belirtti. Ancak birçok kullanıcı, kısıtlamayı kaldırmaya çalıştıklarında uygulamanın hata verdiğini ya da değişikliğe izin vermediğini belirtiyor. Sosyal medya kullanıcıları, Meta'nın Instagram ve Facebook platformlarında siyasi içerikleri sansürlemeye çalıştığını düşünüyor. Benzer şekilde, TikTok'un da siyasi içerikleri desteklediği için yasaklanmaya çalışıldığı öne sürülüyor.