Ülkü Çelik, yaklaşık iki senedir Eskişehir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde otobüs şoförü olarak çalışıyordu. Doğru düzgün yemek molaları bulunmadığını, kendilerinin savunması alınmadan yevmiyelerinde kesinti yapıldığını, aylardır izin kullanmadığını anlatan Çelik, son olarak geçtiğimiz haftalarda sözlü olarak işinden çıkarıldığını belirtti.
Kendisine önceden herhangi yazılı bir uyarı yapılmaksızın işinden 46 koduyla çıkarıldığını öğrenen Çelik'e, kaza yaptığı gerekçesiyle kesintiye uğrayan son maaşı ise sadece bin TL yatırıldı.
“Hiç haber bile vermeden sözlü bir şekilde ‘biz senin çıkışını verdik' dendi”
Yaşadığı işten çıkarılma olayını anlatan 38 yaşındaki Ülkü Çelik, “Yaklaşık iki yıldır Büyükşehir Belediyesinde otobüs şoförü olarak çalışıyordum. 46 koduyla işten çıkarıldım. Henüz hala ne sebeple çıkarıldığımı bilmiyorum. Sosyal Sigortalar Kurumuna gidip belgeyi aldığımda memur bana 46 koduyla çıkarıldığımı söyledi. Memura bu kodun anlamını sorduğumda, ‘yüz kızartıcı suçtan dolayı' çıkartıldığımı söyleyince ben bayağı şaşırdım. Çünkü kesinlikle iş yerinde işlemiş olduğum böyle bir suç yoktu. Hala neyin ne olduğunu anlamış değilim. Gelen bir kâğıdım veya evrakım yok. Hiç haber bile vermeden sözlü bir şekilde ‘biz senin çıkışını verdik' dendi, bana gelen hiçbir evrak yok. İşten çıkış kodumdan dolayı hak etmeme rağmen işsizlik maaşı alamıyorum şu an. Başka bir iş yerine girdiğiniz zaman da ister istemez bu kodu iş yeri görecektir. Doğal olarak bir şekilde sizin farklı bir iş yerinde çalışmanızı da engellemiş oluyorlar. İşverenin işçisine yapabileceği en büyük ayıplardan bir tanesi bence bu” diye konuştu.
“Molasız uzun saatler çalışıyoruz, savunmamız alınmadan maaşımızda kesinti yapılıyor”
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nde çalıştığı iki yıl boyunca birçok zorluk yaşadıklarını ve işe girmeden önce kendilerine vaat edilerek reklamı yapılan durumun aslında hiç de göründüğü gibi olmadığını aktaran Çelik, sözlerine şöyle devam etti:
“Büyükşehir Belediyesi bizi buraya ‘kadın istihdamına önem veriyoruz, kadınlarımıza destek oluyoruz' diyerek bu sloganlarla aldı. Güzel şeyler olacağını söylediler, ama biz tam aksine burada her türlü mağdur edildik. Doğru düzgün yemek molamız yok, özel ihtiyaçlarımız için ihtiyaç molamız bile yok. Saatlerce direksiyonda kalıyoruz. Yeri geliyor 8-12 saat direksiyondan inemiyoruz. Normal şartlarda bir şoförün dikkatinin dağılmaması için 4-4 buçuk saatte bir 45 dakika mola vermesi gerekiyor. Bunlar kesinlikle 2 yıldır yapamadığımız şeyler. Burada öyle bir sistemimiz var ki, herhangi bir vatandaş belediyeye telefon açıyor, ‘şoför personelinizden şikâyetçiyim, şunu yaptı, bunu yaptı'. Kesinlikle arkası aranmaksızın, şoförden hiçbir şekilde savunma alınmaksızın veya bir ifade alınıp bir tebligat yapılmaksızın kesinti yapılıyor. Tutanaklardan bir bilgim bile olmadan ben bordromda kesinti görüyorum. Yaklaşık 11 aydır benden sürekli iki yevmiye şeklinde 200 TL civarında para kesiliyor. Biz burada 625 şoför arkadaşız, her ay 500 kişiye bunun bu şekilde yazıldığınız düşünün. Bu paranın nereye gittiği belli değil. Hiçbir savunmanız alınmıyor. Bir mahkemeye bile çıkıyorsunuz, size savunmanızı yapmanız için bir çağrı kâğıdı gönderiyorlar, bir yargılama süreci oluyor, daha sonrasında eğer suçluysanız ceza alıyorsunuz. Ama burada belediye sizi direkt herhangi arayan bir vatandaşın beyanıyla, arayan kişi gerçekten söylediği isim ve soy isimde bile olmasa da suçlu ilan ediliyorsunuz.”
“Koskoca başsavcı mı yanlış karar veriyor, yoksa Büyükşehir Belediyesi mi?”
Geçtiğimiz aylarda bir yolcu ile arasında yaşanan olaydan dolayı kendisinin savunması alınmadan, savcılık tarafından suçsuz bulunduğu halde maaşından kesinti yapıldığını gören Çelik, “Şimdi bir tane bayanı, durakta durmadığı halde yaşlı olduğunu gördüğüm için aldım. Ben de tabii trafik gereği önümdeki araç durduğu için frene basmak zorunda kaldım. ‘Şoför benim kolumu kırdı' diyerek Büyükşehir Belediyesine, karakola ve savcılığa şikâyette bulunmuş. Savcılıktan benim suçsuz olduğuma dair karar gelmesine rağmen yine bununla ilgili Büyükşehir Belediyesinden bana bir para cezası kesilmiştir. Şimdi burada koskoca başsavcı mı buna yanlış karar veriyor, yoksa Büyükşehir Belediyesi mi yanlış karar veriyor ben algılayabilmiş değilim. Hepimiz iyi kötü ailemizin rızkı için çalışan insanlarız, ekmek paranıza bile göz dikiyorlar burada” diye anlattı.
“Sayın belediye başkanımız 6 bin 900 TL maaşı kime veriyor merak ediyorum, ben almadım”
Yaklaşık 5 aydır izin kullanmadığını ve kendileri için vaat edilen yüksek miktarda maaşı çeşitli bahanelerle yapılan kesintilerden dolayı alamadığını kaydeden Çelik, “Yaklaşık son 4-5 aydır hiç izin bile kullanmadım. Üç kuruş para için çalışıyoruz, hatta son bordromu söyleyeyim. Sayın belediye başkanımız ‘6 bin 900 TL maaş veriyorum personelime' diyor. Bordromun belgesi de vardır elimde. Suçum olmadığı halde 4 bin 725 TL kaza kesintisi yapılmış benden. Kesinlikle bunu kabul etmememe rağmen ‘imzadan imtina etmiştir' şeklinde bir yazı yazılıp bu bana fatura edilmiştir. Normalde bir bu camın değeri örnek veriyorum 3 veya en fazla 3 buçuk bin TL'dir. Bu ayki maşımdan 4 bin 725 TL kaza kesintisi, iki yevmiye de 200 TL kesilmiştir, benim bu ay aldığım maaş bin TL'dir. Sayın belediye başkanımız 6 bin 900 TL maaşı kime veriyor, ben merak ediyorum, ben almadım çünkü” dedi.
Mısra Ezginur Göçer - Ali Furkan Çetiner