TBMM CHP Grubu'nun 27'nci dönem 5'inci Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı, dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun katılımıyla İzmir'in Seferihisar ilçesinde başladı. Toplantıda CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra genel başkan yardımcıları, Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, ilçe belediye başkanları ve CHP'li vekiller yer aldı. Burada basın mensuplarına açıklama yapan CHP Grup Başkan Vekili ve İstanbul Milletvekili Engin Altay, çok verimli toplantı geçirdiklerini, TBMM ve Türkiye'yi masaya yatırdıklarını söyledi. 5'inci yasama yılında yapılmayan, yapılması gereken ne varsa konuştuklarını aktaran Altay, "Ekonomideki gelişmeler ve sorunların nasıl çözüleceği ile ilgili tartışmalar yaptık. Sayın Faik Öztrak iyi hazırlanmış. Sayın Ünal Çeviköz dış politikadaki gelişmeleri değerlendirdi. Olması gerekenleri Türkiye Cumhuriyeti'nin yapması gerekenleri irdeledik. Türk dış politikasının nasıl olması gerektiği ile ilgili elimizde mükemmel belge var. İlerleyen zamanlarda ayrıntıları konuşacağız. Seçmen davranışları ve beklentileri önemli. Son 8 ay. Seçmenin bizden bekledikleri ve onları rahatsız eden durumlar tartışıldı. Sandık güvenliği konusunda çok kapsamlı değerlendirme yaptık. Seçmen listeleri güvenliği noktasında hazır olduğumuzu görmek beni mutlu etti. Bize oy veren seçmenler rahat ve emin olsunlar. Seçim esnasında ve oy sayım sürecinde, birleştirme tutanakları noktasında hiçbir problem yok. Yüksek Seçim Kurulu'ndan daha donanımlı veri tabanımız oluştu" diye konuştu.
'4 TANE TAM İPTAL KARARI ÇIKTI'
Son yasama yılında 273 kanun çıktığını söyleyen CHP'li Altay, 109 cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayımlandığını açıkladı. Anayasanın verdiği yetkiye dayanarak Meclis'ten çıkan kanunları satır satır inceleyip yüksek mahkemeye taşıdıklarını belirten Altay, şöyle konuştu:
"Bir yandan Meclis kanun yapıyor bir yandan kararname yayınlanıyor. Anayasa Mahkemesi'ne götürdüğümüz 89 kanunun 32'si sonuçlandı; 14'ü ret 4 tane de tam iptal kararı çıktı. Bunların arasında limanların peşkeş çekilmesi gibi Anayasa Mahkemesi'nin tümüyle iptal ettiği kanunlar var. Bunları olumlu görüyoruz. Bu kararlar mahkemeye umudumuzu kaybetmememiz gerektiğini gösteriyor. CHP Meclis grubu yüksek performans gösterdi. 27'nci dönemde 42 bin 240 yazılı soru önergesi verildi. 31 bin adeti yanıtlandı. 10 bin 153'ünde hiç sonuç alamadık. Bu bir suçtur. CHP Meclis grubu 3 bin 638 adet Meclis araştırma önergesi verdi. Türkiye 780 bin 500 kilometrekaredir. Kimse Türkiye'nin bir metrekaresinde yaşanıp da CHP'nin Meclis'e taşımadığı bir sorun bulamaz. Nerede bir haksızlık varsa onların yanında CHP olmuştur. 34 adet genel görüşme önergesi vermişiz. Hiç açılmadı, reddedildi. 288 adet grup önerisi vermişiz. AK Parti vatandaşın sorunlarının Meclis'te konuşulmasından rahatsızlık duyan bir anlayış gösteriyor. CHP milletvekillerine teşekkür ediyorum. Seçim bölgelerindeki çalışmalarda olağanüstü gayret gösterdiler. 6'ncı yasama yılında da bu gayretleri sürdürecekler."
Yeni yasama yılına yönelik anlayış ortaya koyduklarını belirten CHP'li Altay, hukuk dışılıkları ortaya koyacaklarını ve milletin her kuruşunun hesabını sormaya devam edeceklerini dile getirdi. Toplumun beklentilerinin bir an önce hayata geçmesi için iç tüzüğün verdiği hakları kullanacaklarını söyleyen Altay, "EYT, 1 Ekim'de açılacak Meclis gündeminin en önemli maddelerden biridir. Yapıcı muhalefet anlayışımızı ortaya koyacağız. Özellikle dış politikada ve ekonomide yürütme organını doğru işler yapmaya sevk etmek için katkılarımızı sunacağız. 23 Ağustos 2022'de ve 2 Eylül 2022'de Bakan Nebati insanları borsaya yönlendirdi. Bazı bankaların borsa değerleri spekülatif olarak yükseldi. Parasının kıymetini kaybetmemek isteyenler borsaya yöneldi. 13 Eylül'den itibaren borsadaki hisse senetleri düştü. Millet devletine güvenir. Spekülatörler, brokerlar, kimse bunun sorumlusu milletin 5,5 milyar TL'si yandı bitti kül oldu" dedi.
'EKONOMİNİN BÜTÜN MEKANİZMALARI ERDOĞAN'DA'
"Ben şu an Erdoğan'a baktığımda bir devlet başkanı görmüyorum" diyen Altay, şöyle konuştu:
"Dev bir holding başkanı görüyorum. Borsayı kendine bağlamış. Merkez Bankası'nı kendine bağlamış. Türkiye Varlık Kurulu'nun başkanı Erdoğan. Kamu özel iş birlikleriyle ilgili muhalefetin bilgi alması mümkün değil. Erdoğan 'ol' deyince oluyor. Bir cumhurbaşkanı 'Otoyolu şu firmaya verin' diyebilir mi? Burası dağ başı mı? Devletten bir metrekare hazine arazisini satın alacaksanız o evrak Erdoğan'ın önüne gelmeden devlet sana bunu ne satabiliyor ne kiralayabiliyor? Ekonominin bütün mekanizmaları Erdoğan'da. Demokrasiyi daraltabildiği kadar daraltmış. Millet özel bankalara, tefecilere ve faiz baronlarına çalışıyor. Onlar da saraya çalışıyor. Bu hal içinde Fuat Oktay dün bir açıklama yapmış. 'Doğal gaz faturalarının yüzde 80'ini biz ödüyoruz' demiş. Vay be. 'Avrupa felaket içinde' diyor Erdoğan. Avrupa doğal gaz sübvansiyonu yapıyor üstüne millete nakdi yardım yapıyor. Hem Covid-19 döneminde yaptı hem de şimdi Rusya ambargosundan dolayı yapıyor. 'Biz veriyoruz' diyor babanın parasını mı veriyorsun? Devletin sahibi millettir. O devletin kasasını dolduran millet. Sen o kasadan millet için biraz sübvansiyon yapıyorsun sonra kasanın tamamını beşli çeteye veriyorsun."
CHP Meclis grubu olarak elektrik kesintileriyle ilgili soru önergesi verdiklerini ancak yanıt alamadıklarını kaydeden CHP'li Altay, şunları söyledi:
"Türkiye'de toplam 4 milyon hanenin elektriğinin kesildiğini biliyoruz. Yalanlıyorlar. CİMER'e sorup soru önergesi vermişiz. Cevap yok. 9 aydır hiç cevap alamadık. Fuat Oktay'a soruyorum. Cumhurbaşkanı kim olursa olsun yapacak, sen bununla övünemezsin. Övünülecek bir şey yapmak istiyorsan bizim sorduğumuz soruyu yanıtla. Son dönemde kaç hanenin doğal gazı kesildi? Onu söyle. Millet adına soruyorum. Önce bunların hesabını yasa gereği açıkla. Bu cevapları, bu soruları ısrarla sormaya devam edeceğiz. Kapalı devre çalışan bir devletimiz var. Kur korumalı mevduat için hazineden 75-80 milyar gitti. Hazineden giden bu. Bir o kadar da Merkez Bankası'ndan gitti. Bu bir felaket. 50 milyon dolar yok, diye tank palet fabrikasını Katar'a peşkeş çeken kafa, bir avuç zengini korumak için 150 milyar TL hazinenin parasını feda etti. 1 milyarı bulamadığı için tank paleti Katar'a peşkeş çekeceksin, zenginin zenginliğini korumak için 150 milyar TL'yi vereceksin. Böyle devlet olmaz. Şehir hastanelerini kaça yaptın? Cevap yok. Yürütme sus pus. Yargıya sesleniyorum. Sermaye Piyasası Kurulu'nda yaşananlar ve daha öncekiler, 128 milyar dolar dahil bakanlığını dolandıran bakan dahil hangi birini sayayım. Ayda 10 bin dolar mafyadan rüşvet alan siyasetçi dahil eğer yargıysan eğer hakikaten cumhuriyetin savcıysan korkma, korkma millet arkanda durur. Seni en çok Ankara'dan alıp Erzurum'a gönderirler. Yargı da kapalı devre olmaya başladı. Herkes rahat olsun ki bay Kemal halk düşmanlarından bu işlerin hesabını soracak. Sınırsızca içten gelerek bir helalleşme ciddiyetle hesaplaşma yapmak namuslu insanların görevidir. Vakit namuslular için cesaret vaktidir."