Sultanahmet'in sahil yolu kısmında bulunan 1600 yıllık Bukoleon Sarayı'nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı'na bağlı miras ekipleri, 2020 yılında restorasyon ve arkeolojik kazı çalışmalarına başlamıştı. Çalışmalar sırasında geçtiğimiz günlerde ani ölümle yaşamını yitirdikleri ve siyasi cinayete kurban gittikleri düşünülen 7 iskelete ulaşmıştı. Devam eden kazıların sonucunda ise sarayın alt kısmında bulunan ve acil durumlarda kaçış dehlizi olarak kullanılan gizli bir yapı keşfedildi. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ise bu zamana kadar yapılan çalışmalar ve keşiflerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
“Sarayın bugüne ulaşmış alanlarını tespit edebiliyoruz”
Bukoleon Sarayı hakkında bilgi veren İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat: “Bizans'ın başkenti İstanbul'un birçok sarayı vardı Bukoleon Sarayı bunlar içerisinde en önemlilerinden birisi, 5. yüzyılda yapımına başlanıyor. İmparatorların kullandığı bir saray ara dönemlerde bazı tahripler veya eklentilerle günümüze ulaşmış bir yapısı var. Bukoleon Sarayı kazılarında anbean sürekli yeni bir şey buluyoruz ve bunu da kamuoyuyla paylaşıyoruz. Örneğin gördüğünüz sarayın tamamında çok ciddi bir toprak dolgusu kaldırıldı ve devam eden kazılara sarayın özgün seviyesine ulaşıldı. Bu bazı noktalarda ki, olağanüstü büyüklükteki alanlardan bahs ediyorum. 8 buçuk metreye varan toprak dolgunun kaldırıldığı alanlar. Çok büyük alanlarda original sarayı ortaya çıkarmış olduk. Bizim için en büyük buluntu, sarayı bütünlüklü olarak nasıl bir yapı olacağını görebileceğimiz arkeolojik kazılar, artık sarayın bugüne ulaşmış alanlarını tespit edebiliyoruz” ifadeleri kullandı.
“İstanbul'un mahallelerinin altına giden dehlizler ortaya çıkmış olacak”
Yeni keşfedilen ve kaçış dehlizi olduğu düşünülen alandan bahseden Polat: “Bunun dışında çok çok yeni bir buluntu geçtiğimiz haftalarda bir toplu katliam olduğunu gösteren cesetlerin olduğu alana ulaşmıştık ki, bu sarayın törensel alanlarından birisiydi. Tarihsel olarak müthiş bir buluntu ve birçok çalışmaya konu olabilecek alanı açmış oldu. Biz o alanda çalışmalara devam edeceğiz. Ama yaklaşık 1 ay önce İstanbul'un en eski çeşmesini bulduk. O çeşmenin hemen arkasındaki sarnıcın kazıları devam etti. Sarnıcın arkasında İstanbulluların uzun yıllardır trenle üzerinden geçtiği alanın alt yapısını bulduk. Altında gerçekten bir yapı ve şehir var. 3 kola açılan ve kaçış dehlizleri olduğunu çok rahat fark edebildiğimiz bir tonozlu yapı alanı ortaya çıktı. Buluntular çok yeni, bunun işlevi buydu demek çok zor ama şunu söyleyebiliriz ki, Bukoleon Sarayı arkaya doğru bugün ki tarihi semtin altında dolaşan bir dizi alt yapıya sahip bunun buradan kanallarının nereye gittiğini görüyoruz. Şüphesiz o darlık ve küçüklükteki bir fonksiyonla gördüğümüz alanın ilk önce acil durumlarda kaçış ve gizli koridorlar olduğunu söylemek mümkün. Ama kazılar devam edecek önümüze İstanbul'un mahallelerinin altına giden dehlizler ortaya çıkmış olacak. Biz tabi kazı sınırımızı kontrollü bir şekilde iletiyoruz. Tren yolunun altındayız artık. Orada statik sorun olmaması bakımından Arkeoleji Müzeleri ve Koruma Kurulu'nun izniyle devam ettiğimiz bir kazı bu. İstanbul'un altında bir şehir var dedikleri bu buluntu ile de apaçık gözüküyor. Aktif olarak kazı devam ettiği için biz de buradaki gelişmeleri kamuoyu ile devamlı paylaşıyoruz. İlk defe kamuoyu bu alanı görmüş olacak” diye konuştu.
Sümeyye İnal - Emre Baba