Emekli olduktan sonra tiyatroya başlayan Melih Ülgentay, Limandaki Aşk oyununda tiyatrocu kızı Hande Ülgentay ile birlikte aynı sahnede rol aldı. Melih Ülgentay, kızıyla aynı sahneye çıkma hayalinin gerçekleştiğini ve gurur duyduğunu söyledi.
Limandaki Aşk oyunu ile İzmir’de sanatseverlerin karşısına çıkan Sahne Tozu Tiyatrosu, bir hayalin gerçekleşmesini sağladı. Tiyatrocu Hande Ülgentay ve babası Melih Ülgentay, Limandaki Aşk oyununda birlikte rol alıyor. Melih Ülgentay, kızıyla aynı sahneye çıkma hayalinin olduğunu ve Limandaki Aşk oyunu ile bu hayaline ulaştığını belirtti. “Kızımla aynı sahnede olmak benim için çok gurur verici”
Çocukluğundan beri oyunculuk hayali olduğunu ifade eden Melih Ülgentay, "Bunu ancak emekli olduktan sonra başarabildim. Sahne Tozu Tiyatrosu kurucusu Çağlar İşgören sayesinde başarabileceğime inandım. Bir gün bir provada bize tiyatro ile ilgili hayallerimizi sormuştu. Ben de ’Kızımla aynı sahnede olmak’ demiştim. Limandaki Aşk oyunu sayesinde bu hayalim gerçek oldu. Çok mutluyum ve gururluyum" dedi. Hande Ülgentay ise “Babam ile aynı sahnede olmak çok güzel bir duygu. Ailem bana ’Oyuncu olmak istiyorum’ dediğim ilk günden beri fazlasıyla destek oldu. Bu anlamda hep çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Bu şansın yanında bir de babamla aynı oyunda sahneye çıkmak paha biçilemez bir duygu" sözlerine yer verdi. Oyunun yazarı ve yönetmeni Çağlar İşgören de böyle bir hayalin gerçekleşmesine vesile olduğu için çok mutlu olduğunu paylaştı. Limandaki Aşk oyununun tüm oyuncuların hayatına çok değişik alanlarda dokunduğunu vurgulayan İşgören, "Onların yaşadığı heyecana, mutluluğa şahit olmak beni çok mutlu ediyor" diye konuştu. Limandaki Aşk, sezona damgasını vurdu
Çağlar İşgören’in yazıp yönettiği “Limandaki Aşk”, 27-28 ve 29 Mayıs tarihlerinde sahnelendi. Seyirci tarafından tam not alan oyun, sezona damgasını vurdu. Limandaki Aşk oyunu; dekoru, kostümü, rejisi, müzikleri ve oyunculuklarıyla seyirciyi günümüzden alıp Rönesans dönemine götürmeyi başardı. Limandaki Aşk oyununun konusu
İngiltere İspanya ile büyük bir savaşın ortasındadır. Halk yeniden ortaya çıkan veba salgını ile mücadele etmektedir. Tüm bu karanlığın ortasında Rönesans döneminin aydınlık kraliçesi 1. Elizabeth, büyük bir hazırlık içerisindedir. William Shakespeare’in o geceye özel yazdığı oyununun sergileneceği soylular balosu hazırlığı tüm hızıyla sürmektedir. Kraliçe Elizabeth soylular balosunda tüm soylulara büyük bir sürpriz hazırlamaktadır. Şehirde ise halk kendi halindeki yaşantısına devam ederken hiç umulmayan bir aşk filizlenmeye başlar. Sınıf farklılıklarını hiçe sayarak iki gencin yaşadığı bu aşk hiç beklenmeyen şekilde saraya kadar uzanacaktır. Savaş, veba salgını ve sınıf farkı üçgeni arasında sıkışmış bir aşk... Elizabeth’in soylular balosu için hazırladığı büyük sürpriz ve saklanan büyük sırlar...