“Türkiye’de yaşayan 22 milyon çocuğun üçte biri, yani 7 milyonu yoksulluk sınırının altında yaşıyor. 2 milyon çocuk ise açlık sınırının altında. Çocuklarınızı aç bırakıyorsanız, fırsat eşitliğinden bahsedemezsiniz. Aç bir çocuk ne öğrenebilir ne de hayal kurabilir.”
“Yetersiz beslenme kuşaklar boyu yoksulluğu yeniden üretiyor”
“Yetersiz beslenme, sağlık hizmetlerine erişememe, düşük eğitim düzeyi ve beceri eksikliği, kuşaklar boyu yoksulluğu yeniden üretiyor. Bu kısır döngüyü kırmadan kalkınmadan söz etmek mümkün değildir.”
“Ücretsiz okul yemeği bir tabak yemek değil, bir sosyal politika aracıdır”
“Ücretsiz okul yemeği sadece bir tabak sıcak yemek değil; gelir adaletsizliğinden doğan eşitsizlikleri azaltan güçlü bir sosyal destek mekanizmasıdır. Bugün dünyada 109 ülke öğrencilerine en az bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek veriyor. Okul yemeğine yapılan her 1 dolarlık yatırım, ülkeye 7 ila 35 dolar arasında sosyal ve ekonomik katkı sağlıyor.”
“Aç bir çocuk derse odaklanamaz”
“Protein alamayan çocukların zekâsı ve fizyolojisi gelişmiyor. Aç bir çocuğun derse odaklanması, öğrenmesi, hayal kurması beklenemez. Eğitimde başarı, önce çocukların tok karnına okula gitmesiyle başlar.”
“Fırsat eşitliği, çocuğun sofrasına ekmek koymakla başlar”
ANAHTAR PARTİ’DEN 4 SOMUT ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Devletin asli görevi, her çocuğun güne tok başlamasını sağlamaktır. Tüm devlet okullarında her sabah ücretsiz, dengeli kahvaltı verilmelidir.
Eğitim bütçesinde her öğrenci için yıllık beslenme ödeneği ayrılmalı ve doğrudan okullara aktarılmalıdır.
Okullarda verilecek gıdalar, yerel üreticilerden ve kooperatiflerden temin edilerek hem çocuklar hem çiftçiler desteklenmelidir.
Şekerli ve işlenmiş gıdalar yerine, besleyici ve yerli üretim ürünlerin satışı zorunlu hale getirilmelidir.
“Biz Anahtar Parti olarak çocuklarımızın en az bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek hakkını savunuyoruz. Çünkü biliyoruz ki bu bir lütuf değil, bir haktır. Bir ülkenin geleceği, sabah tok karnına derse başlayan çocuklarının gözlerindeki ışıktadır — o ışığı söndürmeye kimsenin hakkı yoktur.”