Almanlar rahatsız! 20 milyon Türk'ün canı umurlarında değil

Türkiye güvenlik riskleri gerekçesiyle 1 Aralık itibariyle Boğazlarda yeni bir uygulamayı başlattı. Milyonlarca insanın yaşadığı bölgeden geçecek olan petrol yüklü gemiler için teyit mektubu uygulamasını hayata geçirdi. Bu kapsamda teyit mektubu sunmayan gemilerin Boğazlardan geçişine izin verilmediği duyurulmuştu. Bu durumu Türkiye'ye karşı kullanmaya çalışan Alman medyası ise Türkiye'nin güvenlik gerekçelerini görmezden gelerek akılalmaz suçlamalarda bulundu. 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın 1 Aralık itibariyle hayata geçirdiği uygulamaya ile “Tazminat ve sorumluluk” sigortasına dair teyit mektubu sunmayan gemilerin Boğazlardan geçişine izin verilmeyeceğini duyurmuştu. Karar sonrası uygulama 1 Aralık itibariyle başlatıldı. Teyit mektubu vermeyen gemilerin Boğazlardan geçişine izin verilmedi. Prosedüre uymayan tankerler Boğaz'da beklemeye alındı. "Tazminat ve sorumluluk" sigortasına dair teyit mektubu sunan tankerlerin geçişine ise peyderpey izin verilemeye başlandı. 11 Aralık'ta gerekli belgeleri sağlayan 8 tankerin geçtiği Boğaz'dan, 13 Aralık itibariyle 19 gemi daha geçiş yaptı. 

Denizcilik Genel Müdürlüğü'nden konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Bekleyen 26 tankerden 22'si uygun teyit mektubunu vermiştir. 19'unun geçişi tamamlanmıştır. Boğaza yeni varanlar dahil 4 gemi için teyit mektubu beklenmektedir" denildi. 

Açıklamada teyit mektubu sunmayan petrol tankerlerinin boğazlardan geçemeyeceği ifade edilerek “18 tanker Karadeniz'de, 1 tanker Ege Denizi'nde bekletiliyor. Karadeniz'de bekleyen gemi sayısının haberlerde belirtilen sayıda olmadığı gibi gemi sayısının fazlalığı da ülkemize bir baskı aracı olarak kullanılması da kabul edilebilir değildir." İfadeleri kullanıldı.

Toplam 20 milyon kişinin yaşadığı bölgede Türkiye'nin Boğazlar konusundaki güvenlik endişelerine saygı duymak istemeyen Avrupa ise bu durumu yine çarpıtarak kamuoyuna sunma peşine düştü. Alman "Augsburger Allgemeine" gazetesinin yayınladığı "Boğaz'daki gizemli tanker gemisi trafiği” başlıklı haberde Türkiye'ye bir takım suçlamalarda bulunuldu. 

Alman gazetenin haberinde "Boğaz'da açıklarda bir düzineden fazla büyük tanker bekliyor vaziyette. Batı ise durumu, Erdoğan'ın Rusya politikası karşısında şüpheyle takip ediyor." ifadelerine yer verildi. Dezenformasyona örneği sergilenen haberde, Türk insanının mal ve can güvenliğine dair endişeler yok sayıldı. Geçişi bekletilen gemilerin “Avrupa limanlarına giden gemiler” olduğunu öne süren gazete, “Rus gemilerinin ise herhangi bir engellemeyle karşılaşmadığını” iddia etti.

Alman gazetesi, durumdan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı sorumlu tutarak, "Türkiye’nin davranışının ardında siyasi nedenler mi var?" sorusunu sormaktan geri durmadı. Gazete bir adım daha öteye giderek bu kararın “Rusya'dan doğalgazda yüzde 25 indirim almak için yapılabilmiş olabileceğini” hezeyanına yer verdi.

Türkiye’nin “teyit mektubu” hamlesinin Avrupa’ya yönelik siyasi bir uygulama olduğunu savunan Alman medyası, bekletilen gemiler arasında Türk gemisinin de bulunduğunu ise gizledi.Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü’nün konuya ilişkin açıklamasında, ham petrol yüklü olarak boğazlardan geçmek isteyen Türk bayraklı geminin de bekletildiği duyurulmuştu. Diğer gemiler gibi ilgili prosedürleri yerine getirmesi beklenen Türk gemisinin geçişine 9 Aralık Cuma gününe kadar izin verilmediği kaydedildi.

Türkiye'nin aldığı bu güvenlik kararının nedeni Boğaz'da bugüne kadar meydana gelen kazalar. İstanbul ve Çanakkale Boğazı'nda çok sayıda kaza meydana geldi. Bu kazalardan en bilineni 15 Kasım 1979 yılında meydana gelen kaza. 1979'da Romanya Köstence'den hareket eden 96 bin ton ham petrol taşıyan Independenta tankeri, İstanbul Boğazı'ndan geçişi sırasında, Haydarpaşa açıklarında Yunan gemisi Evriali ile çarpışmış ve büyük bir gürültüyle infilak etmişti. Gemiden büyük bir petrol sızıntısı başlamış ve çıkan yangın yaklaşık bir ay sürmüştü. Bu yangın sebebiyle boğazda ciddi kirlilik meydana gelmişti.

Boğaz’da yaşanan diğer kazalar ise şöyle kayıtlara geçti: